2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi üye ve dostları kuruluş yıl dönümünde sokakta basın açıklaması yaptı, ardından sendika merkezinde kutlama programı gerçekleştirdi.
Basın açıklaması, Şube Sekreteri Fatih Kaplan’ın Mersin 1. Olağan Genel Kurulundan bugüne kadar geçen yaklaşık bir yıllık sürenin kısa bir değerlendirmesiyle başladı.
Fatih Kaplan sözlerine: ‘‘Her zaman söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz. Biz emekliler işçi-emekçi sınıfının, yani üretenlerin emekli koluyuz. Dünyada her ne var ise bileğimizin gücüyle, beynimizin ışığıyla biz ürettik, yarattık ve büyük insanlığa sunduk. Yalnız bir eksiğimiz var; çok güzel üretiyoruz ama henüz yönetemiyoruz. Oysa ki üretenin hakkıdır yönetmek; kardeşçe dostça eşitçe paylaşmak. Gasbedilen yönetme hakkımızı geri aldığımızda dünya herkese yetecek, herkes doyacak, barınacak, işe aşa eğitime kültüre kavuşacak.” diyerek başladı.
Açıklamanın devamında: ”Üretenler henüz yönetemediği için yakın bölgemizdeki Filistin yurdunda sistematik soykırımı engelleyemedik. Amerikan-AB emperyalizminin korumasında siyonist İsrail devleti Filistin emekçilerini, kadınını erkeğini, yaşlısını gencini, çocuğunu bebesini katlediyor. Şehirleri, köyleri, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri başlarına yıkıyor. Koca bir halkı yurdundan sürgün ediyor.
Bu defa güçleri yetmeyecek, Filistin halkının direnişi yok olmayacak, nehirden denize özgür Filistin kurulacak. Halklar barış içinde bir arada yaşayacak. Önümüzdeki günlerde TBMM’de bu katliamın en büyük destekçisi Nato’ya İsveç’in katılımı görüşülecek. Emek dostu partilerin ve milletvekillerinin halkın eğilimi gereğince bu genişlemeye karşı çıkmalarını istiyoruz.
Ülkemizde sendikalı emekli mücadelesinin yaklaşık 30 yıllık geçmişi var.
Sendikalarımız iktidarların hukuk dışı kararlarıyla kapatıldılar, her defasında emekliler sendikalarını yeniden kurdular. 15 Ekim 2021 tarihinde 2021 Tüm Emekliler Sendikası adıyla yeniden kuruluşumuzu sağladık.
Mersin Şubemizin 1. olağan kongresini 10 Aralık 2022 tarihinde dost kurumumuz Petrol İş Sendikasında geniş bir katılımla yaptık. Kongreden bugüne bir yıla yakın zaman geçti. Geçmişi geleceğe bağlayan sendikamız emekli mücadelesinin birliğini sağlamayı, emeklilerin ekonomik demokratik haklarının kazanımı için güçlü bir odak yaratmayı öncelikli görevi sayar.
Bir yıl içinde çok sayıda merkezi ve yerel etkinlikler, basın açıklamaları, stand çalışmaları, imza kampanyaları yaptık. 1 Mayıs işçi emekçi mitingine katıldık. Emeklinin sesinin daha gür duyulmasını sağladık. Deprem yıkımında yerle bir olan komşu illerimizin yardımına koştuk, dayanışma gösterdik. Konutsuz, barınaksız kalan üyelerimizi ve dostlarımızı ilimizde ağırlamak için çaba gösterdik. Dayanışma pikniği düzenledik, dostlarımızla birbirimizi dinledik.
Mersin Cumhuriyet 100.Yıl Kutlaması Meclisinin bileşeni olarak çalışmalara omuz verdik.
Erdemli temsilciğimiz şube olma yeter sayısına ulaştı, yakın zamanda bağımsız şube olarak çalışmalarına devam edecek.” diyerek katılımcıları selamladı, sözü şiir okuyacak arkadaşlarına devretti.
Hayriye Hamarat, Zahide Metin, Güldane Güvenç ve Atila Bal’ın yürekten okudukları şiirlerin ardından Şube Başkanı Hüseyin Kurt basın açıklamasını okudu.
Sebahattin Bal birlik ve mücadele vurgulu sloganlarla basın açıklamasının coşkusunu yüksekte tuttu.
İktidara “Çıkmaz yoldan dönün” tavsiyesinde bulunan Hüseyin Kurt “İktidar sahiplerine diyoruz ki; bankaların ve holdinglerin aşırı kârlarına hiç dokunmadan, dolar milyarderlerinden servet vergisi almadan, buna karşılık işçi ve emekçilerin ücret ve maaşlarını küçülterek, çiftçileri yoksullaştırarak, orta tabakaları da yoksulluğa iterek, kredileri kısarak, kredi faizlerini artırıp ekonomiyi durgunluğa sürükleyerek ve dışarıdan yeni borç bularak borç ve faiz ödemelerini döndürme politikanız iflas etti.” dedikten sonra çözüm yolunu şöyle anlattı.
Çare tarihimizde var
Oysa ki ekonomimizi düze çıkaracak reçete tarihimizde var. Bunun için kapitalist vurgunculuk mantığının dışına çıkmak yeterlidir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki bağımsız dış politika ve devletçi kamucu planlı ekonomi politikası bugüne uyarlandığında bütün toplum olarak feraha, refaha çıkarız. İlk koşul olarak özelleştirilen tüm kamu kurumları, şeker fabrikaları, SEKA, Sümerbank, Tüpraş, Telekom ve benzerleri devletleştirilsin, üretim ve tüketim kooperatçiliğinin önü açılsın, emekçi halk için ucuz, sağlam ferah konut seferberliği başlatılsın.”
Basın açıklamasının ardından sendika merkezinde bol sohbetli, sıcak ve samimi bir kutlama programı gerçekleştirildi.
Aşağıda Hüseyin Kurt’un okuduğu basın açıklamasının tamamını sunuyoruz.
BASINA VE KAMUOYUNA;
Değerli basın emekçileri, kurum başkan ve temsilcileri, yol arkadaşlarım. Biz, emekliler olarak 1995 yılından beri kuruluş yıl dönümlerini kutluyoruz. Ancak iktidar eliyle yapılan hukuksuzluk sonucu 2. yıl dönümünü kutluyoruz. Hoş geldiniz.
21 yıldır iktidar olan hükümet ve ortaklarının uyguladıkları politikalarla, her gün yenisi ile karşılaştığımız hak kayıpları ve bu da mı oldu dedirten durumlarla karşılaşıyoruz. Daha dün KAYYUM uygulamaları ile 10’larca seçilmiş belediye başkanları görevinden alınmış onlarcası cezaevine gönderilmiştir. Bu gün de YSK’nın seçilme hakkı tanıdığı ve seçilen Hatay Milletvekili Can Atalay nezdinde yaşananlar orta yerdedir. Demokrasi adına utanç duyulacak bir duruma dönüşen bu tablo sonlandırtılmalı ve Anayasa Mahkemesinin kararı derhal uygulanmalıdır.
Eğitim sisteminde laiklik karşıtı uygulamalar sonlandırılmalı, bilimsel eğitimin karşıtı ÇEDES uygulamasına beklemeksizin son verilmelidir.
Biz emekliler olarak savaşa hayır diyor, bombalarla yok edilen Filistin halkının yanında yer alıyoruz. Savaşa dur denmeli ve müzakere ile sorun çözülmeli, Filistin halkının hakları teslim edilmelidir.
Dostlar, kuruluş yıl dönümümüze büyük sorunlarla giriyoruz, biz emekliler, dul ve yetimler 21 yıldır uygulanan neo-liberal serbest piyasacılıkla yoksulluğun dibini gördük. Sorunlarımız büyük, iktidarın ekonomik cenderesi acımasız. Ama sendikamız da büyüyor, gelişiyor, ustalaşıyor. Potansiyel üyelerimize ulaşmak, sendikal birliği sağlamak için uğraş veriyor, çabamızı sizlerin desteğiyle her geçen gün arttıracağımıza söz veriyoruz.
Çok masallar dinledik
AKP iktidara geldiğinde maaşıyla kıt kanaat da olsa geçinebilen emekli şimdi kelimenin gerçek anlamıyla aç sefil duruma düşürüldü. Masalda olduğu gibi az gittik uz gittik, bir de baktık ki elimizde 7500 lira var.
İktidarın talan vurgun özelleştirme; taşeronlaştırma; dövizciye tefeciye rant aktarma çarkı yavaşladı, dışarıdan taze para bulma olanakları azaldı. Çare olarak göreve getirilen dış ve iç finans piyasalarının mutemetleri Mehmet Şimşek – Gaye Erkan ikilisi dış dünyadan para arıyorlar. Aynı çevrelere güvence vermek için her ay faizleri arttırmaya devam ediyorlar.
Emekliler/emekçiler faizlerin düşük tutulduğu dönemde de şimdi de yoksullaşmaya devam ediyor. Yani bizler faiz düşerken de çıkarken de kaybeden taraftayız. Büyük sermayeyse o zaman da şimdi de paraya para demiyor, şiştikçe şişiyor.
Çıkmaz yoldan dönün
İktidar sahiplerine diyoruz ki; bankaların ve holdinglerin aşırı kârlarına hiç dokunmadan, dolar milyarderlerinden servet vergisi almadan, buna karşılık işçi ve emekçilerin ücret ve maaşlarını küçülterek, çiftçileri yoksullaştırarak, orta tabakaları da yoksulluğa iterek, kredileri kısarak, kredi faizlerini artırıp ekonomiyi durgunluğa sürükleyerek ve dışarıdan yeni borç bularak borç ve faiz ödemelerini döndürme politikanız iflas etti.
Ey iktidar, borcu borçla döndürmekten vazgeç, halkı yoksulluğa, pahalılığa ve işsizliğe sürükleme, biz emeklileri toplum dışına sürerek sosyal ölüme mahkum etme.Tarımı ve sanayiyi çökerterek, bir avuç vurguncu tefeci şirketi daha da zenginleştirerek halkın çıkarını yok saydığın gibi ulusal güvenlik tehlikesi de yaratıyorsun. Bizler diyoruz ki dönün bu çıkmaz yoldan.
Çare tarihimizde var
Oysa ki ekonomimizi düze çıkaracak reçete tarihimizde var.Bunun için kapitalist vurgunculuk mantığının dışına çıkmak yeterlidir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki bağımsız dış politika ve devletçi kamucu planlı ekonomi politikası bugüne uyarlandığında bütün toplum olarak feraha, refaha çıkarız.İlk koşul olarak özelleştirilen tüm kamu kurumları, şeker fabrikaları, SEKA, Sümerbank, Tüpraş, Telekom ve benzerleri devletleştirilsin,üretim ve tüketim kooperatçiliğinin önü açılsın, emekçi halk için ucuz, sağlam ferah konut seferberliği başlatılsın.
İşçi emekçi sınıfının onurlu üyeleri ekmeklerini nasıl taştan çıkardılarsa, fabrikalar, çiftlikler, okullar, konutlar, hastaneler kurdularsa, bilim, sanat yaptılarsa, vatanı düşmandan koruyarak, iç ve dış güvenliği sağladılarsa eşit ve özgür bir dünyayı kurmayı da başaracaklardır.
Emekçiden yana bütçe
Bizler yıllardır yapılan bütçenin hangi katman ve kurumlara nasıl pay edildiğini görüyoruz. Her geçen gün bizleri fakirleştiriyor, zenginleri zenginlestiriyor. YETER artık, bıçak kemiği de delmiş, yaşamımız zindana çevrilmiştir. Bizler emekten, emekçiden, üretenden yana EŞİT bölüşümün olduğu bir bütçenin yapılmasını istiyoruz.
TALEPLERİMİZ
1- Cumhuriyetin 100. Yılı nedeniyle verilen bir seferlik 5000 TL ikramiye, ayrımsız olarak tüm emeklilere ödenmelidir.
2- “Kök aylık” uygulamasına son verilmeli, emekli aylıklarında artış, SGK’nın ödediği gerçek aylıklara yapılmalıdır.
3- “En düşük emekli aylığının asgari ücretten aşağıda olamayacağı” kurala bağlanmalıdır.
4- “Seyyanen ödeme” uygulamasına son verilmeli,işci, memur ve emekli maaşlarındaki artış, gerçek aylıklara yapılmalıdır.
5- Aylık bağlama oranları ABO yeniden 507 Sayılı yasadaki gibi yüzde 70 oranında olmalıdır.
6- Tüm emeklilere bugünden geçerli olmak üzere yüzde yüz zam yapılmalıdır.
7- Aynı sürede ve aynı miktarda prim ödeyen emekli aylıkları arasındaki farklılık düzeltilmeli, SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı emekli aylıklarındaki uyumsuzluk giderilmelidir.
8- Konut sahibi olmayan emeklilerin gelirlerine uygun ödemeli, sağlam ferah depreme dayanıklı konutlara sahip olmaları sağlanmalıdır.
9- Emeklilerin konutlarının depreme dayanıklılığı test edilmeli, güçlendirme için gelirlerine uygun kredi sağlanmalıdır.
10- Emekli sendikaları statü yasası çıkartılmalıdır.
YAŞASIN EMEKLİLERİN BİRLEŞİK MÜCADELESİ
YAŞASIN İNSANCA YAŞAM MÜCADELEMİZ
DAVRANIN EMEKLİLER, GÜN BİRLİK GÜNÜDÜR
YAŞASIN 2021 TÜM EMEKLİ-SEN.
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER, YA HİÇ BİRİMİZ.