Gerçek: Filistin halkının isyanı haklıdır! İsrail’in Siyonist Yönetimi eli kanlı katildir!
Basında, özellikle yabancı basında, sömürgeci İsrail’in işgaline karşı Filistin halkının başlattığı isyan, sanki özünde 7 Ekim’de başlamış gibi bir tutum var. Bu tutum yaşanan savaşı bütün tarihsel bütünlüğünden koparıyor ve bu sayede “İsrail terör ile savaşmakta” imajı yaratmaya çalışıyor.
Peki gerçekten böyle mi? Bu yazıda başlıca İsrail yalanlarını ortaya dökeceğiz.
Yalan 1: İsrail 7 Ekim’in intikamını alıyor.
Gerçek: Hayır. İsrail varoluşsal olarak Filistin’in anti-tezidir. Filistin davası var oldukça İsrail hiçbir zaman egemen devlet olamayacaktır. Bundan dolayı Filistin davasını tamamen bitirmek istiyor.
İsrail 7 Ekim’den önce de Gazze’ye saldırıyordu, 7 Ekim sadece bir bahane oldu, ki İsrail kendine başka bir bahane yaratabilirdi. Savaş 7 Ekim’de değil, 1948’de ve tüm dünyanın gözü önünde başlamıştır. Bu sömürgeleştirilen ile sömüren arasındaki savaştır ve bu savaş elbette büyük yıkımlara neden olacaktır.
Yalan 2: İsrail, Hamas ile savaşmaktadır ve Hamas terör örgütü olduğu için İsrail haklıdır, Hamas sivillere saldıran bir terör örgütüdür.
Gerçek: 7 Ekim ve hemen ertesinde İsrail ve ABD ve de Batı basının servis ettiği habeleri yine Batı basının kendisi yalanlamak zorunda kaldı. Ne 40 çocuğun kafasının kesildiği, ne de genç bir kadının tecavüz edilip öldürüldüğü haberleri doğruydu. Bunları olmuş gibi veren Batı basını bir süre sonra bu kendi yaptığı uydurma haberleri kendi yalanlamak zounda kaldı. Diğer taraftan ortaya çıkan görüntülerde İsrail askerlerinin kendi insanının canını hiçe sayan görüntülerine tanık olduk. Yine diğer taraftan 1500’e yakın ölen İsrailli’nin çoğunluğu askerdir. Ek olarak özellikle sol gruplarda Hamas’ı değil, FHKC’yi destekliyoruz gibi bir argüman var. Filistin direnişi, defalarca 7 Ekim saldırısının sadece Hamas değil, bütün Filistin direnişi tarafından yapıldığını belirtmiştir ve buna FHKC de dahildir. Yani bu bütün Filistin direnişinin ortak isyanıdır. Bu sebeple “ben bu direnişin bir kısmını destekliyorum” gibi bir argüman olmamalı. Bu durum İsrail’in katliamlarına meşruiyet kazandırıyor.
Yalan 3: İsrail, laik ve hukukun üstünlüğü olan bir devlet olduğu için bu saldırıya maruz kalmıştır.
Gerçek: İsrail asla laik bir devlet olmamıştır. Din mahkemelerine sahip olan, Yahudiliği siyasi amaçları için aracı haline getiren bir devlettir. İsrail, Özgür Filistin’i destekleyen ve vatandaşı olan ortodoks Yahudiler’e dahi baskı yapan bir devlettir.
Yalan 4: İsrailliler Yahudi oldukları için bu saldırıya maruz kalmışlardır. Filistinliler soykırım yapmak istemektedir.
Gerçek: İsrail asla Yahudi devleti olmamıştır. İsrail Siyonistlerin emperyalizm ile işbirliği içinde kurduğu ırkçı-faşist bir devlettir. Amerika’daki birçok Yahudi oluşumu İsrail’i ve saldırılarını benimsememektedir ve hatta özgür Filistin’i savunmaktadır. İsrail kurulmadan önce bölgede, Ortadoğu’da yaşayan Yahudiler vardı, günümüzde İsrail’in savaş suçlarından dolayı başka bir ülkede yaşayamaz hale gelmişlerdir. Siyonist yönetimin politikları, Yahudilik inancını ırka indirgeyerek, Yahudilerin tek resmi sözcüsü olmak uğruna dünyanın dört bir yanında yaşayan Yahudiler’in hayatlarını tehlikeye atmakta ve antisemitizmi körüklemektedir.
Yalan 5: İsrail’e karşı olanlar Yahudi düşmanlarıdır.
Gerçek: Hayır, Yahudilik ile Siyonizm farklı şeylerdir. Siyonizmin en iyi tanımı “Yahudiliğin ırkçılaştırılması” tir. Nasıl ki gericiler dini kendi siyasal amaçları için kullanıyorlarsa, Siyonistler’de Yahudiliği kendi amaçlarına yönelik kullanmaktadır.
Yalan 6: Filistinliler topraklarını satarak bu sonu kendileri hazırladı.
Gerçek: Bize öğretilen tarihin en büyük yalanlarından biridir toprak satımı. Medyanın “saygın” dediği İlber Ortaylı gibi bir çok burjuva tarihçi de bu yalana ortak olmaktadır. Filistinliler, İsrail’e söylenen toprakların %10’unu dahi satmamıştır. Bu topraklar işgal yolu ile alınmıştır.
Bu iddianın tek amacı “Filistinliler başlarına geleni hak etti” imajı yaratmaktır. Siyonistler bu algıyı yaratarak kendi sömürgeleştirme süreçlerine zemin hazırlamak istiyorlar.
Filistinliler özgür Filistin için savaşmaktan sonuna kadar haklıdır.
Nasıl ki Türk halkı emperyalistlerle savaşarak kendi bağımsızlığını kazandıysa Filistin halkı da kendi kaderini kendi tayin edecektir.
Son olarak bütün Türk halkının ortak düşüncesi olduğuna inanarak;
YAŞASIN NEHİRDEN DENİZE ÖZGÜR FİLİSTİN!