AKP-MHP istibdat yönetiminin 19 Mart darbe girişimini engelleyen halk hareketi mücadelesini farklı eylem biçimleriyle sürdürüyor.
CHP’nin, iktidarın olanaklarıyla semiren yandaş şirketlerin ürünlerine ve hizmetlerine ekonomik boykot önerisi toplumda karşılığını buluyor.
19 Mart darbesini gerileten Türkiye işçileri, şehir ve köy emekçileri, emeklileri, kadın ve gençleri ekonomik boykotu sahiplenmiş gözüküyorlar.
Öğrenci gençlik de 2 Nisan günü “Satın alım yapmıyoruz!” belgisi ile ekonomik boykota katılıyor.
Ürün/hizmet boykotu veya kullanılan adıyla ekonomik boykot, toplumsal mücadelenin biçimlerinden biri olarak farklı ülkelerde, farklı zamanlarda etkili sonuçlar elde etmiş.
Toplumsal kesimlerde yaygınlaşmaya başlayan ekonomik boykot adımları, olumlu olduğu kadar kendi açımdan belli zaafları da içeriyor.
Günümüzde, hemen herkesin can acıtıcı şekilde yaşadığı ekonomik kriz ve yoksullaşma, küçük esnafı da olumsuz etkiliyor. Özellikle market zincirlerinin çokluğu, küçük esnafı bitirme noktasına getirdi.
Esnaf oda ve derneklerinin, haftanın bir günü zincir marketlerin kapatılması veya açık kalma saatlerinin sınırlandırılması, şubeler arasında yeterli mesafe önerileri bizzat iktidar tarafından görmezden gelindi.
Ama, aynı iktidar bunca yıldır görmezden geldiği, ekonomik programıyla yoksulluğa süreklediği küçük esnafı, ekonomik boykotta her nasılsa hatırladı.
İktidar çevreleri, daha şimdiden, ekonomik boykot daha yeterince yaygınlaşmadan, küçük esnaf “sevdalısı” kesildi. Ekonomik boykotun küçük esnafa zarar vereceği dillendirilmeye başladı bile…
Bu nedenle, iktidarın telaşını/sıkışmışlığını kara propagandaya çevirmesini engellemek tüm muhalefet güçlerinin bilincindedir diye düşünüyorum.
Ekonomik boykotu önerenlerin ve sahiplenenlerin, boykotu sürdürürken, küçük esnafı zora sokmayan bir yerden mücadeleyi sürdüreceğine olan inancımı koruyarak, boykotun mücadeleye yeni ivmeler katmasını diliyorum.