-Geniş tanımlı işsiz sayısı pandemi öncesi döneme göre 3,9 milyon kişi arttı: 11 milyon 260 bin
-2025 Ocak ayında geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,1!
-Çalışmaya hazır ancak iş aramayan ümitsizlerin sayısı bir yılda 860 bin arttı!
-Zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı 3,7 milyon!
-Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 37,5!
-Her 10 işsizden yaklaşık 2’si işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor!
DİSK Araştırma Merkezi DİSK-AR, TÜİK tarafında açıklanan Ocak 2025 işsizlik ve istihdam verilerini incelediği raporunu yayımladı.
Raporda şu veriler yer aldı:
TÜİK’in Ocak 2025 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 28 Şubat 2025’te yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,4 mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 28,1 olarak hesaplandı. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2025 Ocak ayında 3 milyon 2 bin oldu.
DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Ocak 2025’te 11 milyon 260 bin kişi olarak gerçekleşti. 2020, 2024 ve 2025 Aralık dönemlerinde dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas genişlemeye devam ediyor. Covid-19 pandemisi öncesi, Ocak 2020’de dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 13, dar tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 150 bindi. Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 21,4 ve sayısı 7 milyon 343’tü. Bir yıl önce, Ocak 2024’te ise dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,1, dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 217, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26,1, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 10 milyon 169 bindi. Dar tanımlı işsizlik geriliyor gibi görülse de geniş tanımlı işsizlikte artış devam ediyor.
Pandemi öncesi döneme göre dar tanımlı işsizlik oranı 4,6 puan gerilemişken geniş tanımlı işsizlik oranı 6,7 puan artmıştır. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artış ise 3,9 milyon olmuştur. Son bir yılda ise geniş tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 91 bin kişi artmıştır.
Geniş tanımlı işsizlikte artış devam ediyor
TÜİK tarafından yayımlanan HİA verilerine göre Ocak 2025’te geniş tanımlı işsizlikte (âtıl işgücü) artış devam etti. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 1 milyon 91 bin kişi arttı.
Geniş tanımlı işsiz sayısı Ocak 2020’de 7 milyon 343 bin, Ocak 20204’te 10 milyon 169 bin ve Ocak 2025’te 11 milyon 260 bin olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır. Zamana bağlı eksik istihdam kapsamındaki artış sürüyor. Haftalık 40 saatten daha az çalışan ve imkânı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 445 bin artarak 3,7 milyon oldu. Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış geçim sıkıntısının sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 860 bin kişi artarak 4,6 milyona yükseldi. Başka bir deyişle yaklaşık 5 milyon kişi, çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor.

Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 37,2!
TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliği erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyrediyor. Ocak 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,5 iken kadınlarda yüzde 12,1 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 22,5 kadınlarda ise yüzde 37,5 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 14 puandır.
TÜİK’e göre dar tanımlı işsizlik düşerken öte yandan birçok işsizlik türü yükselmeye devam ediyor.
Ocak 2025 döneminde mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik (işsizlik 1) yüzde 8,4 olarak açıklanırken zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin bütünleşik oranı (işsizlik 2) yüzde 18,8; işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı (işsizlik 3) yüzde 18,9 ve âtıl işgücü oranı (işsizlik 4, geniş tanımlı işsizlik) ise yüzde 28,1 olarak açıklandı.
Ocak 2025’te zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 16,7 iken kadınlarda yüzde 29,9’dur. İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 13 iken kadınlarda yüzde 28,8’dir.
Ocak 2025 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 488 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 765 bindir. Erkeklerde ise dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 514 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 495 bindir.
Ocak 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 37,5 ile geniş tanımlı kadın işsizliği oldu.
İşsizlik türlerinde ikinci yüksek işsizlik kategorisi yüzde 28,1 ile geniş tanımlı işsizliktir. Ocak 2025’te üçüncü en yüksek işsizlik kategorisi ise yüzde 22,7 genç kadın işsizliği oldu.

Her 10 işsizden yalnızca yaklaşık 2’si işsizlik ödeneği alabiliyor
TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.
Ocak 2025’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 2 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Ocak 2025 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 489 bin 671’dir. Böylece Ocak 2025’te resmi işsizlerin sadece yüzde 16,3’ü işsizlik ödeneği alabildi. 2,5 milyonu aşkın işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 83,7’sinin işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor.
Geniş ve dar tanımlı işsizlik farkı yaklaşık 20 puan!
Geniş tanımlı işsizlik oranı ile dar tanımlı işsizlik oranı arasındaki puan farkı açılma eğilimini sürdürüyor. Zamana bağlı eksik istihdamda artış ve iş bulma ümidinin kaybedilmesine paralel olarak geniş tanımlı işsizlik oranı artıyor ve dar tanımlı işsizlik ile arasındaki makas açılıyor. Örneğin, Ocak 2019’da dar tanımlı işsizlik yüzde 13,6 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,7 olarak gerçekleşmişti. Bu dönemde geniş tanımlı işsizlik dar tanımlı işsizlikten 6,1 puan yüksekti.
Ocak 2025’te ise dar tanımlı işsizlik yüzde 8,4 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 28,1 olarak gerçekleşti. Dar ve geniş işsizlik arasındaki fark bu dönemde 19,7 puan oldu. Dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki puan farkı açılıyor. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makasın bu denli açılmasının en önemli nedeni zamana bağlı eksik istihdam sayısı, ümidini kaybedenlerin, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların ve iş arayıp işbaşı yapamayacak olanların sayısındaki artıştır. Böylece dar tanımlı işsizlik sınırlı kalırken geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark açılmaktadır.
İşsizlikle mücadele önerileri
-“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
-Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
-İş Yasasının 25/II. Maddesi yeniden düzenlenmeli ve keyfi işten çıkarmalar sona ermelidir.
-İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
-İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fon’dan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir.
-Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
-İşbaşında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
-Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
-Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.