Türkiye’de 15 milyon 351 bin kişi devletten emeklilik, malullük, ölüm aylığı ile dul ve yetim maaşı alırken, 25 milyon 96 bin kişi sigortalı olarak çalışıyor.
Türkiye’de yaşlılık oranının ve emekli sayısının artması karşısında çözüm önerileri daha çok tartışılmaya başlandı. Türkiye’yi 22 yıldır yöneten AKP iktidarı tarafından uygulanan en kolaycı yöntem ise emeklilik hakkını geciktirmek ve emekliliği zorlaştırmak olarak karşımıza çıkıyor. 2024 yılını ‘Emekliler yılı’ ilan etmesine rağmen, bu yılı emeklilere cehenneme çevirdi.
Emeklilik hakkını elde eden ama emekli olamayan EYT’liler, staj ve çıraklık döneminde işçi sayılan, ama çalıştığı günler emekliliklerine sayılmayan staj ve çıraklık mağduru milyonlar, emekli edilmeyerek sistemin rahatlatılacağı öngörülüyor. Oysa, yaşamının en verimli yaşlarında emekleri/alınterleri ile ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunan yurttaşların en doğal hakkı emekliliklerinde huzur içinde mutlu bir hayat sürmeleridir.
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, yaptığı açıklamada, “Uluslararası standartlara göre sosyal güvenlik sisteminde 4 çalışana karşı 1 emekli olması gerekiyor, bizde staj ve çıraklar düşüldüğünde 1 emekliye 1,5 çalışan düşüyor. Olumsuz bu tabloyu tersine çevirmek için istihdamı artırmamız ve kayıt dışıyla etkin mücadele etmemiz gerekiyor.” dedi.
Verilerle emeklilik
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Şubat 2024 verilerine göre, 18 milyon 400 bin 671 SSK (4a) statüsünde, 3 milyon 44 bin 555 Bağ-Kur (4b) statüsünde, 3 milyon 651 bin 374 Emekli Sandığı (4c) statüsünde olmak üzere toplam 25 milyon 96 bin 600 çalışan (aktif sigortalı) bulunuyor.
Buna karşın, 10 milyon 331 bin 697 SSK’li, 2 milyon 715 bin 100 Bağ-Kur’lu, 2 milyon 304 bin 714 Emekli Sandığı’ndan olmak üzere toplam 15 milyon 351 bin 511 kişi emeklilik, malullük, ölüm aylığı ile dul ve yetim maaşı (pasif sigortalı) alıyor.
2020 yılına kıyasla çalışan sayısı 1 milyon 752 bin 53 kişi, EYT düzenlemesinin de etkisiyle pasif sigortalı sayısı ise 2 milyon 860 bin 797 kişi artış gösterdi.
Sosyal güvenlik sisteminde 25 milyon 96 bin 600 çalışan, 15 milyon 351 bin 511 emekli ve hak sahibini finanse ederken, aktif sigortalıların pasif sigortalılara oranı 1,63 düzeyine geriledi.
SGK verilerine göre 4 yılda emekli sayısı 3 milyona yakın arttı.
İstihdamı arttır, kayıt dışı ile mücadele et
TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün, mevcut çalışan ve emekli sayılarının SGK’nin aktüeryal dengesindeki olumsuz tabloyu gözler önüne serdiğini söyledi.
Sağlıklı işleyen bir sosyal güvenlik sistemi için Türkiye’de sigortalı çalışan sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Ergün, şöyle konuştu: “Uluslararası standartlara göre sosyal güvenlik sisteminde 4 çalışana karşı 1 emekli olması gerekiyor, bizde staj ve çıraklar düşüldüğünde 1 emekliye 1,5 çalışan düşüyor. Olumsuz bu tabloyu tersine çevirmek için istihdamı artırmamız ve kayıt dışıyla etkin mücadele etmemiz gerekiyor. Bilhassa özel sektörün istihdam ettiği ve kayıt altına almadığı göçmen ve sığınmacıların kayıt dışılığı beslediğine de dikkat edilerek, kayıt altına alınmış istihdamın artırılması için yoğun çaba harcanması gerekiyor.”
Kayıt dışı istihdamın SGK’ye bildirilmesinin bir vatandaşlık görevi olduğunu belirten Ergün, “Kayıt dışı istihdamla çalınan, bizim geleceğimiz, çocuklarımızın geleceği ve torunlarımızın yarınlarıdır. Toplumun büyük bölümünü şemsiyesi altına alan sosyal güvenlik sistemimize herkes değer verip, sahip çıkması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm var
DİSK-AR “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Mayıs 2024 Raporu ” verilerine göre, geniş tanımlı işsiz sayısının 9,5 milyon, geniş tanımlı işsizlik oranın yüzde 24,1, geniş tanımlı kadın işsizliğinin yüzde 32,1 olduğu, her 5 gençten birinin işsiz olduğu, geniş tanımlı işsiz sayısının son bir yılda 1,2 milyon kişi arttığı Türkiye’de, atılması gereken en acil adımın toplumcu bir kalkınma hamlesini yönetmek ve düzenlemek olduğu ortada.
Bunun için de, kalkınmanın dinamosu kamu sektörü öncülüğünde, kapsamlı bir kamu yatırım/üretim seferberliği başlatılarak; Herkese iş sağlanmalı; Tarım ve sanayi üretimi teşvik edilmeli; Halkın refahına ve yerli üretime dayalı bağımsız ekonomi inşa edilmelidir…