Yaklaşık 600 bin kamu işçisi, iktidardan mayıs ayı sonuna kadar yapılacak zam teklifini bekliyor. Yapılan 4. toplantıda da uzlaşma çıkmadı. Kamu işçileri toplu sözleşme görüşmelerinde bir ilerleme sağlanamaması durumunda grevi dillendirmeye başladı.
Kamu işçileri sendikaları, iktidarın zam teklifinin, enflasyon oranlarını ve artan yaşam maliyetini karşılayacak düzeyde olmasını talep ediyor. Sendikalar, maaş zamları dışında, sosyal hakların iyileştirilmesi ve ek ödemelerin artırılması konularında da somut adımlar bekliyor. Şu ana kadar yapılan görüşmelerden somut bir sonuç çıkmaması, kamu işçileri arasında ‘grev kapıda mı’ tartışmalarını başlattı.
Kamu işçilerinin talepleri
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in ortak hazırladıkları taslakta, günlük en düşük ücretin 1800 liraya yükseltilmesi, bu artışın ardından ücretlere 2025’in ilk altı ayı için yüzde 50, diğer altı aylık dönemleri için ise yüzde 25 zam yapılması ve bunun üzerine yüzde 10 refah payı verilmesi talep edilmişti.
Kamuda yaklaşık 600 bin işçinin geçim koşullarınını belirleneceği Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, kamuda ve özelde yapılacak diğer sözleşmeleri de ilgilendiriyor. Bu sözleşmelerin başında ise yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri geliyor.
KÇP, kamu emekçilerinin toplu sözleşmesi gibi, 160 binden fazla işçiyi kapsayan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi başta olmak üzere özel sektörde imzalanacak toplu iş sözleşmelerini de etkileyecek.
Süreç nasıl ilerledi?
Kamuda yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayan Toplu İş Sözleşmeleri Kamu Çerçeve Anlaşma Protokolü (KÇP) görüşmelerinde, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in ortak zam talebi 27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunmasıyla başlayan görüşmeler kapsamında başlamıştı. İşçi ve işveren tarafı 16 ve 24 Nisan ile 16 Mayıs’ta TÜHİS’in ev sahipliğinde bir araya gelmişti.
Son görüşmeye TÜRK-İŞ’i temsilen Genel Başkan Yardımcıları Ramazan Ağar ve İrfan Kabaloğlu katılmıştı.
TÜHİS tarafından ücret ve sosyal haklara ilişkin herhangi bir teklif sunulmamıştı.
Toplantı sonrası Ağar; “Yaklaşık 3 aydır hükümetten teklif bekliyoruz. Gözümüz Hazine ve Maliye Bakanlığının tavrında, kulağımız TÜHİS’in çağrısında. Birçok iş yerinde grev sürecine yaklaşıyoruz, mayıs ayı bitmeden ilk teklif kesinlikle masaya gelmeli. Teklifin gelmesi pazarlık sürecinin başlaması için gerekli. 600 bin işçi, aileleriyle birlikte 2-3 milyon insan gelecek teklife odaklandı. Hükümetten beklentileri karşılayacak bir teklif sunmasını istiyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı ve TÜHİS yetkilileri bize yoğun bir çalışma yapacaklarını ve teklif sunacaklarını söylediler. Biz önümüzdeki hafta teklifi bekliyoruz. Bir sonraki toplantıda bize teklif gelmezse biz tekrar bir araya gelmeyiz. O nedenle gelecek hafta mutlaka teklif bekliyoruz. Teklif gelirse de alacağımız tavırları sizlerle paylaşacağız.” açıklamasını yapmıştı.