-Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 21.083 TL
-Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı : (yoksulluk sınırı) ise 68.675 TL
-Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 27.365 TL
-Mutfak enflasyonu aylık %2,54 on iki aylık %46,09 yıllık ortalama %62,35 olarak hesaplandı.
TÜRK-İŞ, “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Aralık 2024” raporunu açıkladı.
Rapora göre;
-Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 21.083,28 TL’ye,
-Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 68.675,17 TL’ye,
-Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 27.364,71 TL ’ye yükseldi.
“Enflasyonun nedeni ücretler değildir”
Raporda asgari ücret değerlendirmesi şu şekilde yer aldı:
“Anayasanın 55’inci maddesinde; “Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” hükmü yer almaktadır. Ancak, ülkenin ekonomik durumu ayrıntılı olarak raporlarla ortaya konulmasına rağmen çalışanların geçim şartları konusunda resmi bir çalışma yapılmamaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu çalışması, insan onuruna yaraşır geçim şartlarını sağlayacak bir gelirin ne olması gerektiği konusunda önemli bir veri oluşturmaktadır. Asgari ücretin tespitinde “geçim şartları” temel alınması gereken bir kriter olarak anayasal bir hak olmasına rağmen, milyonlarca çalışan ailesiyle birlikte düşük ve yetersiz kazanç ile hayatını sürdürmek durumunda bırakılmaktadır. Asgari ücret tespitinde öncelikle gözetilmesi gereken husus, çalışanın ailesiyle birlikte insan onuruna yaraşır geçim koşullarına kavuşturulmasıdır. Öncelikle yapılması gereken, zorunlu harcama ile elde edilen gelir arasındaki farkın giderilmesidir. Bu fark giderilmeden “enflasyonla mücadele” adı altında asgari ücrete hedeflenen enflasyonun birkaç puan üzerinde zam yapılması, ekonomideki krizi milyonlarca dar ve sabit gelirli kesimlere yüklemek anlamındadır. Bu durum, yoksulluğunu gidermek bir yana daha da yoksullaşmaları sonucuna yol açmaktadır.
Enflasyonun nedeni asgari ücret değil ya da ücretler değildir. Toplumun çoğunluğunu oluşturan ücretli çalışanlar, insan onuruna yaraşır geçim şartlarını sağlayacak ücret karşılığında çalışmalıdır. Ekonomik büyümeden payını adilce alabilmelidir. Ülkemizde gelir ve servet eşitsizliğini de dengeleyecek adil bir vergi sistemi ile bütüncül sosyal politikaların uygulanmasına acil ihtiyaç duyulmaktadır.”
Gıda harcaması aylık bazda yüzde 2,54 arttı
TÜRK-İŞ’ in verilerine göre “mutfak enflasyonu” verilerindeki değişim Aralık 2024 itibariyle şu şekilde gerçekleşmiştir:
-Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,54 oranında gerçekleşti.
-On iki aylık değişim oranı yüzde 46,09 oldu.
-Yıllık ortalama artış ise yüzde 62,35 olarak gerçekleşti.
Ürünlerde fiyat değişimi
TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan çarşı-pazar-market dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre Aralık 2024 itibariyle şu şekilde oldu:
–Süt, yoğurt ve peynir ürünlerinin bulunduğu grupta; bu ay fiyatlar genelde aynı kalmış, ancak önümüzdeki günlerde fiyat artışı yapılacağı ifade edilmiştir.
–Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma ve kuşbaşı eti fiyatı yılbaşı öncesi değişmemiş, tavuk fiyatında ise artış görülmüştür. Balık ürünlerinde ise, özellikle balık tezgâhlarında yaygın bulunan hamsi, istavrit mezgit’in kilogram fiyatında 10 TL’ye yakın artış olduğu tespit edilmiştir. Yumurtanın fiyatı aynı kalmıştır. Kuru baklagiller grubunda kısmi fiyat artışları gözlemlenirken, önümüzdeki günlerde bu ürünlerde fiyat artışlarının devam edeceği beklenmektedir.
–Taze sebze-meyve grubunda; mutfakta ağırlıklı olarak kullanılan patatesteki fiyat artışı geçen ay olduğu gibi bu ay da dikkat çekmiştir. Son yıllarda protein ağırlıklı besin kaynaklarındaki yüksek fiyat artışları dolayısıyla taze sebze ve meyveye yönelen haneler burada da alım zorlukları çekmektedir. Sebze grubunda mevsim sebzeleri olarak kabul edilen ıspanak, pırasa, karnabahar gibi ürünlerin fiyatı değişmezken, lahana fiyatının bir miktar arttığı gözlenmiştir. Daha çok kış aylarında tercih edilen mandalina, portakal gibi meyvelerin fiyatlarında ise bu ay -düşük de olsa- azalma olduğu dikkati çekti. Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 60,94 TL, ortalama meyve kg fiyatı 60 TL oldu.
Hesaplamada -bu ay- 24’ü sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 33 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyve-sebze ortalama kg fiyatı ise 56,36 TL (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı” kapsamında değerlendirilmektedir) olarak tespit edilmiştir.
–Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmeğin fiyatındaki artış yeni yıla bırakıldığı için bu ay yine değişmedi. Grupta yer alan diğer ürünlerden un ve irmik fiyatları da değişmezken, pirinç ve bulgur fiyatlarında artış olduğu tespit edildi.
–Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; zeytinyağı fiyatı yeni hasat sonrası biraz azaldı.
Tereyağı fiyatı değişmedi. Ancak margarin ile ayçiçek yağı fiyatları nispeten arttı. Siyah ve yeşil zeytin fiyatı da bu ay artış gören ürünler arasında yer aldı. Yağlı tohum ürünleri de -yılbaşı sonrasına bırakılan zamlara rağmen- bir miktar artış gösterdi.
–Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı bu ay da sabit kaldı. Çayın fiyatı, marketten markete değişmesine rağmen, ortalamada bu ay -nispeten- değişmedi. Ihlamurun fiyatı arttı. Diğer ürünlerden pekmez, reçel ve şeker ile tuz fiyatı da arttı, diğer ürünlerin fiyatı ise değişmedi.