4 Aralık Dünya Madenciler Günü, yer altında ve yer üstünde binlerce maden işçisi tarafında karşılanıyor.
AKP iktidarının iş cinayetlerini “fıtrat”, “kader” olarak açıkladığı Türkiye’de, sadece 2024 yılında 74 maden işçisi hayatını madenlerde yaşanan iş cinayetlerinde kaybetti.
AKP iktidarının, kamu varlıklarını özelleştirme adı altında yağma ettiği alanların başında kamuya ait madenlerimiz geliyor.
Ve bu yıl, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü, Çayırhan’da özelleştirmeye karşı direnen binlerce madencinin mücadelesiyle kutlanıyor.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedeniyle işçi sendikaları tarafında yapılan açıklamaları aşağıda veriyoruz:
Türk-İş: “4 Aralık bir kutlamadan çok, bir anma ve farkındalık günü hâline geldi”
Her yıl “Dünya Madenciler Günü” olarak kutlanan 4 Aralık‘ta çok tehlikeli şartlarda çalışan maden işçileri gösterdikleri fedakârlıklar, cesaret ve alın teri ile anılmaktadır. Madencilik, zor koşullar altında büyük özveriyle yapılan bir meslektir. Madencilerimiz, ekonomiye ve toplumun refahına katkı sağlayan isimsiz kahramanlardır. Ancak ne yazık ki; bu sektörde yaşanan iş kazaları, toplu ölümler ve yaralanmalar 4 Aralık’ı bir kutlamadan çok, bir anma ve farkındalık günü hâline getirmiştir.
Son yıllarda yaşanan maden kazalarının önemli bir kısmı, iş güvenliği tedbirlerinin mevzuata uygun bir şekilde ve tam olarak alınmaması, denetimlerin yeterli düzeyde uygulanmaması nedeniyle yaşanmaktadır. Bu acı deneyimler, güvenlik tedbirlerinin insan hayatı açısından önemini gözler önüne sermiştir. Özellikle kaçak ve denetimsiz maden ocaklarında çalışan işçilerimizin karşı karşıya olduğu riskler, sektördeki en büyük sorunlardan biri olmaya devam etmektedir.
Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin eksiksiz bir şekilde alınması, yasal düzenlemelerin caydırıcı yaptırımlarla desteklenmesi, emekçilerimizin haklarının korunması, ülkemizde ve sektörde ortak bir iş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşturulması ilgili tarafların öncelikleri olmalıdır. Bu aynı zamanda madencilerimizin can güvenliğinin sağlanması ve sektörün daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması açısından gereklidir.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü vesileyle tüm maden işçilerini ve bugünlerde Çayırhan Termik Santrali ile maden sahalarının özelleştirilmesi ve varlık satışı kararının iptali için mücadelelerine devam eden, eylemleriyle seslerini yükselten; işlerinin, ücretlerinin yanında bölge halkı ve ülkemizin menfaatlerini de koruyup kollayan Çayırhan Maden İşçilerini, Enerji İşçilerini de dayanışma duygularımızla bir kez daha selamlıyoruz.
Maden kazalarında hayatını kaybeden tüm emekçi kardeşlerimizi rahmetle anıyor, madencilik sektöründe çalışan tüm işçilerimizin daha güvenli ve huzurlu bir çalışma ortamına kavuşmasını temenni ediyoruz. Alın teriyle geçimini sağlayan tüm madencilerimizin bu anlamlı gününü bir kez daha yürekten kutluyoruz.
DİSK/Dev Maden-Sen: “Madenlerin sahibi patronlar, şirketler değil kamudur, halktır”
Madenler doğada sınırlıdır ve yeniden üretilip çoğaltılabilen bir kaynak değildir. Bundan dolayı madenler tüm halkın ve gelecek kuşakların sahibi olduğu bir kısıtlı servettir. Sahibi; patronlar, şirketler değil kamudur, halktır. Maden sahalarında özelleştirme, rödovans, taşeron çalıştırma ve kayıt dışılık neredeyse egemen çalışma haline getirilmiştir. Maden sahalarında denetimden uzak ocaklarda, galerilerde, aynalarda, şevlerde talan, daha fazla kâr hırsı için maden işçilerinin temel hakları ve canları yok sayılıyor. Bu yüzden Soma başta olmak üzere, Ermenek, Kilimli, Elbistan, Küre, Şırnak, Karaman, Mustafakemalpaşa, Şirvan, Kozlu, Bursa ve en son Amasra’da işçi kardeşlerimiz iş cinayetlerinde katledildi.
Madenlerde yaşanan ölümlü iş cinayetlerinde bile adil yargılama ve insanlarımızın vicdanını rahatlatacak mahkeme kararlarına ulaşamamak da ayrı ve çok ciddi bir kanayan yaradır. İş cinayetlerinin görüldüğü davalardan çıkan sonuçların bu ölümlere neden olan işverenler açısından herhangi bir caydırıcılığı yoktur. Adaletin böyle işlemesi yeni iş cinayetlerine davetiye çıkarmaya devam etmektedir. Bu konuda talebimiz; yargılamaların hızlı, cezaların daha fazla caydırıcı olmasıdır.
İşçilerin en temel haklarında olan sendikalaşmayla beraber iş yerlerinde sağlanacak işçi denetimi, en etkili denetimlerden birisidir. Maden işçilerini yerin yüzlerce metre altında ve yer üstünde en ağır koşullarda her türlü tehlike, zorluk ve riske karşı köleliği aratmayan koşullarda karın tokluğuna çalışmaya mahkum etmek asla kabul edilemez. Canları pahasına çalışan maden işçilerinin, geçinebilecek ücret, sosyal hakları ve emeklilik süreleri ve emekli olduklarında alacakları emeklilik ücretleri iyileştirilmesi ancak özgürce sağlayabilecekleri bir sendikalaşma ile sağlanabilir. Alın terlerinin karşılığını almak ve çocuklarının geleceği için mücadele eden tüm maden işçilerini bir kez daha selamlıyor, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutluyoruz.”
4 Aralık Dünya Madenciler Günü nedir?
Roma İmparatorluğu zamanında, babasının gazabından kaçarak, İzmit yakınlarında madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan, çalışmakta olan madencileri koruduğuna inanılan ve bu nedenle madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbara’nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi, önce Anadolu’da daha sonra da Avrupa ve tüm dünyada “Dünya Madenciler Günü” olarak kutlanılmaktadır.