Kiralar ateş pahası, barınamıyoruz.
Hanemize ateş düştü, beslenemiyoruz.
Aylıklar yetmiyor, geçinemiyoruz.
AKP iktidarı, 2024 yılını “Emekliler yılı” ilan etmişti. Çarşıda, markette, ev kiralarında, gıda fiyatlarında her gün, her dakika 2024 yılının ne kadar yıkıcı, toplumsal felakete dönen bir yıl olduğunu yaşayarak gören emekliler, AKP iktidarının sorunlarına çare üretemeyeceğinin bilincinde olarak, sorunlarını seslendirmek için Ankara’ya yürüme kararı aldılar.
Emekliler “Geçinemiyoruz, Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” diyerek 30 Kasım 2024 günü Ankara Tandoğan’da olacak.
2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, Mersin’den başlayacak yürüyüşlerinin amacını ve güzergâhını açıklayan için yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Kurt, “Bu soğukta, karda kışta, evde torun sevmek,ya da gezmek, dost tadında eğlenmek, hoşça zaman geçirmek ve gönlümüzce yaşamak varken niçin yürüyoruz? Çünkü, en düşük emekli aylığı sadece on iki bin beş yüz lira, dul ve yetimler bunun da altında aylık alıyorlar. Ortalama emekli maaşı on beş bin lira. Memur emeklilerine hakları olan seyyanen artışlar ısrarla yansıtılmadığı için onlar da adım adım yoksul emekliler arasına katılıyorlar.” dedi.
Umut tükenmedi
Basına ve Kamuoyuna,
Sevgili emekçiler/emekliler, üyelerimiz, dostlarımız,çalışkan, gayretli basın elemanları, siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyoruz. Bugüne kadar ne zaman başımız sıkışsa size başvurduk, sesimize ses kattınız, sizden aldığımız güçle umudumuz arttı, eşitlik özgürlük kardeşlik idealimize daha sıkı sarıldık.
Emekli sesini duyuracak
İsterdik ki bugün hoşça sohbet edelim, sorunlarımızdan değil, refah içindeki hayatımızı nasıl planlayacağımızdan, nerede tatil yapacağımızdan, yeni hobilerimizden bahsedelim. Çocuklarımız ve torunlarımız da bilgimizle, görgümüzle, çalışma ve üretme azmimizle hak ettiğimiz bu hayatı örnek alsınlar. Bizim yaptığımızdan daha iyisini yapsınlar. Oysa gördüğünüz gibi ilerlemiş yaşımıza rağmen yollardayız, emeklinin sesini duyurabilmek için Ankara’ya yürüyoruz.
Emekli her geçen gün yoksullaşıyor
Bu soğukta, karda kışta, evde torun sevmek,ya da gezmek, dost tadında eğlenmek, hoşça zaman geçirmek ve gönlümüzce yaşamak varken niçin yürüyoruz? Çünkü, en düşük emekli aylığı sadece on iki bin beş yüz lira, dul ve yetimler bunun da altında aylık alıyorlar. Ortalama emekli maaşı on beş bin lira. Memur emeklilerine hakları olan seyyanen artışlar ısrarla yansıtılmadığı için onlar da adım adım yoksul emekliler arasına katılıyorlar.
Geleceğimiz yok ediliyor
Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR), Kasım ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı. Bu araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin aylık yapması gereken gıda harcaması 29.100 lirayı buluyor. Yoksulluk sınırıysa 78.617 lira. Açlık sınırıyla emekli aylıklarını karşılaştırınca diğer sayılara bakmaya gerek kalmıyor zaten. Bizler sağlıklı beslenmekten çoktan vazgeçtik, karnımızı en ucuza nasıl doyururuz derdindeyken, şimdi kışın yağmuruyla soğuğuyla da baş etmeye uğraşıyoruz.
Yani AKP yönetimi bilinçli bir sınıfsal tercih yaptı,ekonomi yangınının tüm yükünü emekçilere kesti. Şu anda, işsizliğe ve geleceksizliğe mahkum edilmiş gençlerimizden sonra toplumun en yoksulları biz emeklileriz.
İktidar sermayeye çalışıyor
Oysa ki yerli ve yabancı büyük sermayenin, dolar milyarderlerinin kârları katlanmaya devam ediyor, onlara ardı ardına vergi muafiyetleri yapılıyor. Deprem felaketinden sonra rekor göç alan ilimiz Mersin, depremzedelere gönüllü olarak kucak açtı. Yaralarımızı birlikte sarmaya çalıştık. Buna rağmen iktidardan gereken desteği alamadık. Yoksula ve depremzedeye konut olması gereken bütçe, iktidar yandaşlarına aktarılmaya devam ediyor.
Çözüm, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında
Çoktan iflas etmiş neoliberal kapitalizmin buyruklarından çıkmayan iktidarı ve ekonomi yönetimini uyarıyoruz. Serbest piyasayla, altta kalanın canı çıksın anlayışıyla varılacak yer toplumsal felakettir, bu yoldan geri dönün. Ülkemiz yeteri kadar zengin, bu zenginlik dolar milyarderleri ve milyonerlerinin hesaplarında yatıyor. Onlardan servet vergisi almadan kurtuluş yok. Hâlâ borç-faiz ekonomisiyle düze çıkacağımız masalıyla bizi oyalamayın. Çözüm, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında olduğu gibi devlet öncülüğünde tarım ve sanayi işletmeleri kurarak istihdam yaratmaktadır, dışa bağımlı hâle getirdiğiniz tarımı desteklemektedir, iflasa sürüklediğiniz esnafı, KOBİ’yi teşvik etmektedir.
Gelirde ve vergide adalet
Mutfağımız yangın yerine dönmüş durumda, sahte TÜİK hesaplarından dolayı. ARTIK YETER. Biz dar gelirliler ile sermayedarlarınız arasındaki gelir adaletsizliğine son verin. Hepimiz insanız ve insanca Yaşam hakkımıza saygı duyun. Gelirde ve vergide adaleti sağlayın.
“Geçinemiyoruz, Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” diyerek 30 Kasım 2024 günü KESK’le birlikte Ankara Tandoğan’da olacağız.
Taleplerimiz:
–Aylık bağlama oranı yeniden yüzde 70’e çıkarılsın. Güncelleme kat sayısında milli gelir artışından pay verilsin. En düşük emekli kök maaşı, en düşük memur maaşına eşitlensin.
–Emekli aylıkları bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak güncellensin. Emekli, dul ve yetimlere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye ödensin.
–Derhal tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşlarına acilen 12 bin TL seyyanen zam yapılsın.
–TBMM’den emekli sendikaları statü yasası çıkarılsın. Toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın.
–İntibak Yasası acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin.
–Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilerine son verilsin..
–Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın.
–Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın ve temel yaşama yetecek kadarı ücretsiz olsun.
–Banka promosyonu günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre güncellensin.
–Konut sahibi olamayan emeklilere, TOKİ tarafından ucuz konut sağlansın. Emekliler konut sahibi olana kadar barınma yardımı yapılsın.
–Sosyal devletin gereği olarak dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olmasın.
–Çalışan emeklilerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında yüzde 32’lik kesinti kaldırılsın.
–EYT sorununu çözmek için SGK sistemi kökten bir reformla yeniden düzenlensin.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!