Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikalar yüzde 2 baraj sınırını Anayasa Mahkemesi önünde protesto etti.
Birleşik Kamu-İş, sendikal faaliyette bulunma özgürlüğünü engelleyen yüzde 2’lik baraj sınırı getiren yasal düzenlemeyi protesto etmek için Anayasa Mahkemesinin önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya katılan konfederasyon üyeleri “Barajlar bizi yıldıramaz”, “Sarılar, iş birlikçiler emekçinin hakkını peşkeş çektiler” sloganlarını atarak baraja tepki gösterdi.
“Baraj, örgütlenmeye darbe vurmaktır”
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, basın açıklamasında şunları ifade etti:
“Anayasa Mahkememizin Sayın Başkanı, Sayın Üyeleri Yüksek Mahkememizin önünden sizlere sesleniyoruz. Anayasa Mahkemesi sendikal özgürlüğü yok eden yüzde 2 barajını iptal ederek adaleti sağlamalıdır.
Şunu net bir şekilde ifade edelim ki yüzde 2 sendikal baraj düzenlemesi yandaş ve yancı konfederasyonlar tarafından başarısızlıklarını örtmek, çalışanları nasıl sattıklarını gizlemek ve oluşacak üye kayıplarının önüne geçmek için sermayenin güdümündeki iktidarın desteğiyle hukuksuz şekilde yasalaştırılmıştır.
Bu düzenlemenin diğer bir amacının da bağımsız sendikaların önünü kesmek kamu çalışanlarının özgürce sendika seçme hakkını engellemek ve sendikal tekelleşmeyi hayata geçirmek olduğunu ayrıca belirtmek isteriz.
‘AYM bu sorunu çözmelidir’
Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri önünde 11 aydır bekleyen iptal başvurusu Yüce Mahkemenin, başvuru sıralamasına göre değil, hak ve özgürlüklerin ihlalinden zarar görenlerin sayısı ve zararların telafi edilememesinin ağırlığına bağlı olarak gündemine gelmelidir.
Yüzbinlerce kamu emekçisinin 11 aydır hukuki değildir ve Anayasa Mahkemesi bir an önce bu sorunu çözmelidir.
‘Sendikalar etkisizleştirilmek isteniyor‘
Bu düzenlemeyle iktidar, emek ve meslek örgütlerini, bağımsız sendikaları ve sendikal anlayışı etkisizleştirmek istemektedir.
Anayasa Mahkemesi en kısa sürede kararını vermeli kamu emekçilerinin sendikal özgürlüğünü kısıtlayan, sendikaları yok etmeyi hedefleyen düzenlemeyi gündemden düşürmelidir.
Bazı sendikalar bugün yüzde 2 barajını aşsa da çok sayıda sendika yüzde 2 barajını aşamayacaktır. Bu durum beraberinde yeni sendikalar kurulamayacak daha da tehlikeli olansa mevcut sendikaların ve konfederasyonların dağılmasına neden olacaktır. Sendikaların önüne hangi oran getirilirse getirilsin tüm barajlar antidemokratiktir ve sendikal faaliyette bulunma özgürlüğünü engelleyeceğinden kabul edilemez.
‘Bu düzenleme Anayasaya aykırıdır’
Sendikaların önüne getirilen baraj çözüm değil sorun getirmiştir. Yüzde 2 barajı sendikal özgürlüklerin özüne ve ILO sözleşmelerine aykırıdır.
Yüzlerce sendika ve binlerce sendika üyesinin yüzde 2’nin altında kalmasının mağduriyetini yasalaştıran iktidar, kamu bütçesinden karşılanan toplu sözleşme ikramiyesinin verilmesinde yandaş konfederasyon leyine tutum almıştır.
Bu düzenleme Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası ILO sözleşmelerine ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na da açıkça ters düşmektedir.
İktidarın demokrasi ve sendikal özgürlüklerin önünü açtığı söylemleriyle uygulamaları farklıdır. Sendikalaşma oranlarına baraj uygulamak örgütlenmeye darbe vurmaktır.
Unutulmamalıdır ki;
Kamu sendikaları ve konfederasyonlarının çabaları sonucu daha önce getirilmeye çalışılan yüzde 1, Danıştay 12. Dairesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, 657 Sayılı Kanuna, 4688 Sayılı Kanuna, ILO Sözleşmelerine, Avrupa Sosyal Şartına aykırı görerek iptal etmiştir.
‘Mücadelemiz sürecek’
Ve diyoruz ki;
Hükümet ve yandaş konfederasyon 2024-2025 yılları için dayattığı zam oranlarıyla memuru ve memur emeklisini açlık ve yoksullukla baş başa bırakmıştır. Bu yetmiyormuş gibi yüzde 2’yle sendikal ve örgütlenme özgürlüğüne kota uygulamaktadır.
Demokratik yaşamın ayrılmaz parçası sendika seçme ve örgütlenme özgürlüğüdür. Yüzde 2 barajı Danıştay’ın önceki kararı da gözetilerek Anayasa Mahkemesi tarafından derhal iptal edilmelidir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; İktidar yandaş sendikaların dışında hiçbir sendikanın var olmasına tahammül edemediğinin farkındayız ancak sendikaların sesinin boğulmak istenmesine karşı da mücadelemiz sürecektir.”