MESEM projesi kapsamında meslek edinmeye çalışan genç öğrencilerin işyerlerinde geçirdiği kazalar sonucu hayatını kaybetmeleri, sistemin kamuoyunda daha çok sorgulanmasına yol açtı.
Oysa, MESEM başladığından bu yana sendikalardan ve eğitimcilerden yoğun eleştiri alıyordu. Ancak gençlerimizi kaybetmeye başlayınca kamuoyunun dikkatini çekti.
Eğitim bakanlığı mı, iş pazarlama şirketi mi?
Milli Eğitim Bakanlığının MEB, internet sitelerinde Meslek Eğitim Merkezi MESEM sistemi şu slogan ile tanıtılıyor, “Mesleğinizi edinin, geleceğinizi garanti altına alın”.
Ayrıca, MESEM tanıtımlarında şu vurgular öne çıkıyor:
-Meslek öğrenirken ücret alırsınız
-9. sınıftan itibaren iş kazaları, meslek hastalıklarına karşı sigorta
-9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az %30’u
-Açık öğretimde aldığınız dersleri saydırarak meslek lisesi diploması alırsınız ve teknisyen ünvanına sahip olursunuz
-34 alan ve 184 farklı dalda mesleki eğitim imkânı
-Ortaokulu bitirenlere zorunlu lise eğitimini mesleki eğitim merkezlerinde tamamlayabilme fırsatı
-12. sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az yarısı kadar maaş imkânı
-Ustalık belgesi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diploması ve kendi iş yerini açma fırsatı
-Mezun olduğu alanda %88 istihdam oranı
-4 yılın sonunda ustalık belgesi alarak kendi iş yerinizi açabilirsiniz
-İş yerinizi açarken KOSGEB´den 50 bin TL hibe ve 100 bin TL faizsiz kredi desteği alabilirsiniz
İlk anda çok güven verici/inandırıcı değil mi? İş garanti, çalışırken ücret, sigorta, mezun olunca meslek ve iş garantisi, hatta kendi iş yerini aç, yetmedi hibe krediler…
MEB’e ait farklı illerin internet sitelerinde gezindiğinizde yukardaki MESEM güzellemeleri uzayıp gidiyor. Seç beğen al… Sanırsın ki, MEB, eğitim değil, ucuz iş gücü pazarlayan acar taşeron.
MESEM nedir?
Meslek Eğitim Merkezi MESEM, daha önceki Çıraklık Eğitim Merkezi’lerinin yeni adıdır. MEB’in 2016 yılında aldığı şu kararla MESEM devreye girmiştir;
“09.12.2016 tarihli 29913 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 6764 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda değişiklik yapılarak çıraklık eğitimi örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınarak mesleki eğitim merkezleri Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır. Çıraklık eğitiminin örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınması ile ekonomimizin temel yapı taşı olan işletmelerin çırak ihtiyacının karşılanması ve çırak öğrencilerimizin ahilik kültüründen gelen usta çırak ilişkisiyle mesleklerini işbaşında öğrenmeleri amaçlanmıştır. Mesleki eğitim merkezi öğrencileri haftada 1 gün okulda teorik eğitim, 4 gün işletmelerde pratik eğitim alır. Ekim/2021 ayında 24 alan ve 97 dalda uygulanmasına karar verdiği ustalık telafi programlarının kapsamı, Mesleki Eğitim Merkezi Telafi Çerçeve Öğretim Programlarına Yeni Alanların Eklenmesi-Talim ve Terbiye Kurulu’nun 24/06/2022 tarih ve 2022-45 Sayılı Kararı ile 47 alan 105 dala çıkarılmıştır.”
MESEM, işverenleri öylesine memnun etmiş olmalı ki, 2022 yılında alınan karar ile programa devam kararı alınmış. Ve her yıl programın süresi uzatılıyor.
MESEM neden eleştiriliyor?
MESEM projesi ile ilgili özellikle eğitim işkolunda örgütlenen sendikaların yoğun eleştirileri var.
Öne çıkanlar şunlar:
-Mesleki eğitim adı altında çocukları örgün eğitimden koparıyor
-Eğitim ortamından, yaşıtları/arkadaşlarıyla birlikte paylaşacağı ortamdan uzaklaştırıyor
-MESEM, Meslek Lisesi değildir
-Devlet eliyle ‘çocuk işçiliği’ yasallaştırılıyor
-Emekçi çocukları ucuz işgücü oldu
-18 yaşın altındaki çocuklarımızın patronların kucağına devlet eliyle atılmasının adı
-Ücretler, emekçilerin/çalışanların ödediği İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor
-Çocukların mesai saatlerini, hafta sonu mesailerini kontrol etme şansınız yok
-Ücretler 9-10 ve 11. sınıflar için asgari ücretin 3’te 1’i kadar
-Birçok şirket çalışanlarını bu sisteme dahil etmeye başladığı
-İşverenlere sermaye aktarmanın bir yöntemidir
Devlet garantili genç köleler…
Peki, ücretlendirme nasıl oluyor; “Kaza ve hastalık sigortası devlet tarafından işsizlik fonundan karşılanıyor. İlk önce işletme asgari ücretin yarısını telafi programına katılan çalışana yatırıp MESEM’e ibra ediyor. MESEM bir ay içinde devlet desteği olarak işletmeye geri ödüyor.”
Yani işverenin bir cebinden çıkan diğer cebine devletten geri dönüyor. İşveren bu sistemi sevmesin de ne yapsın!
İktidarın kulluk düzeni arayışı
MESEM, AKP iktidarının, eğitimi “4+4+4” sistemine geçirmesinin bir sonucudur. Eğitimin laik, bilimsel, kamusal niteliğinden uzaklaştırılma süreci, ÇEDES ve MESEM ile birlikte ‘aklı ve bedeni köle’ genç nesiller yaratma projesine dönüşmüştür.
AKP iktidarının, laik hukuku yıpratarak kulluk sistemine geri dönüş çabaları MESEM ile bir adım daha atarak, gençlerimiz işverenlerin genç köleleri haline getirilmek istenmektedir.
AKP iktidarının, laikliği ortadan kaldırma arayışı, yurttaşlık hukukunu yok edip kulluk düzeni yaratma sevdasının geldiği nokta budur. Bu süreç böyle devam ederse, yurttaşlık hakkını/hukukunu yitiren bireyler kul/köle haline gelecektir. Kul/köle haline getirilen bireyler, işçi haklarından, kadın haklarından, çocuk haklarında, doğayı savunma haklarından, kültür/sanat haklarından vazgeçmek durumunda kalır. Yani, yurttaşlık hukuku laikliğe sıkıca bağlıdır. Yurttaşlık hukukunun kalktığı her toplum bir çok hakkını yitirir. Toplumun büyük çoğunluğunun ucuz işgücü olduğu, düşünmenin/sanatın olmadığı bir düzen. AKP iktidarının yaratmaya çalıştığı kulluk düzeni işte budur.
Halkımız baş eğmeyecek
Cumhuriyetin 100 yaşını doldurduğu bu günlerde, iktidarın yaratmaya çalıştığı bu düzene Türkiye halkı razı olmayacak, baş eğmeyecektir.
AKP iktidarının tüm çabaları/arayışlarına rağmen, Türkiye halkı iki asırdır süren devrimci mücadelesiyle bağımsız, laik, demokratik, sosyal hukuk cumhuriyetinde yaşama özlemini Anayasaya yazdırdığı gibi, hayata da geçirecektir.
Türkiye halkı özgür ve eşit yaşamanın bu temel koşulundan asla vazgeçmeyecektir…