Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizdeki peynir üretimi ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekerek, peynir fiyatlarındaki artışın girdi fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklandığını belirten bir açıklama yaptı.
Bayraktar, “Peynir de çok fazla çeşidin de bulunması, taklit ve tağşiş yapmanın boyutlarını artırıyor. Son 2 yılda peynir fiyatlarında 4 kata varan artışların görülmesi tüketicimizin alım gücünü azaltıyor.” vurgusunu yaptı.
Bayraktar peynir ve süt üretimi hakkında şunları dile getirdi:
Alım gücünün azalması merdiven altı üretimini tetikliyor
“Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvuruluyor.
Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir.
Ne yazık ki tüketicilerimizin bütün tağşiş ve taklitleri fark etmesi de mümkün değildir. Halk sağlığını tehdit eden bu konuda kontrol ve denetimlerin sıkılaştırılarak, taklit ve tağşişe yeltenenlere müsaade edilmemesi gerekiyor. Tüketicilerimizin de ürünleri ambalajlı ve etiketli, güvendikleri markalardan almaları yararlarına olacaktır.”
200 peynir çeşidi, dünya üretiminde 9’uncu sıra
“Türkiye gerçekleştirilen üretim ile dünyanın en büyük peynir üreticilerindendir. Ülkemizin yöresel zenginliği peynirde çeşit sayısını artırıyor. Üretimi yapılan peynir çeşidinin 200’e ulaştığı biliniyor.
Dünyada yaklaşık 22 milyon ton peynir üretiliyor ve 39,3 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Ülkemiz 723 bin ton üretim ile dünyanın 9’uncu, Avrupa Birliği ülkeleri arasında 6’ncı sırada yer alıyor.
Ülkemiz, Dünya peynir üretiminde 9. sırada yer almasına rağmen ihracatta 25. sırada yer alıyor.
Ülkemizin çeşitli yörelerinde üretilen zengin bir peynir kültürü bulunuyor. Her çeşit peynirimizin kendine özgü üretim yöntemi, benzersiz bir lezzet profili var. Bu peynirlerden 40’ı coğrafi işaret alarak tescillenmiş, 18’i için de tescil başvurusu yapılmıştır.
Üretimde yaşanan sorunlar çözüme kavuşturulmadan dış pazarlarda rekabet etmek mümkün değildir. Yem başta olmak üzere girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirler almak, üreticilerimize sürdürülebilir gelir, tüketiciye ulaşılabilir fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır.”
Okul sütü programı yeniden başlatılmalı
“Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli, süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir. Ülkemizde üretilen sütün büyük bir kısmı, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile işletmeleri tarafından üretiliyor. Bu sektörü ayakta tutan aile işletmeleridir. Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta kalması sağlanmalıdır.
Ülkemizde süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesi, peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilerek, sosyal yardımlarda peynire de yer verilmesi gerekiyor. Peynir tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması sağlanmalıdır.”