Rekabet Kurumu, kırmızı et fiyat artışlarını mercek altına aldı. Bundan 12 yıl önce de araştırma ve inceleme yaptıktan sonra “Türkiye Kırmızı Et Sektörü ve Rekabet Politikası” raporu yayınlayan Rekabet Kurumu, bir kez daha kırmızı et fiyatlarındaki artışın temel nedeninin yapısal sorunlar olduğu, üreticilerin sorumlu tutulamayacağı ifade edilmişti. Yapısal sorunlar neden çözülmüyor?
Hayvancılıktaki sanki bütün sorunlar çözüldü, sıra kırmızı ette fiyat artışının sorumlusunu bulmaya geldi. Türkiye’deki birçok kurum adeta seferber oldu. Halka ucuz et yedirilecek. Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, Rekabet Kurumu, Gıda Komitesi, Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Et ve Süt Kurumu ve daha birçok kurum, kuruluş halka ucuz et yedirmek için canla başla çalışıyor. Niyet iyi doğru olabilir. Fakat yol, yöntemde yanlışlık var. Fiyat artışlarının nedenlerini bilmeden sadece fiyata bakarak soruna çözüm üretmek ne yazık ki mümkün olmuyor. Yıllarca artan fiyatları ithalatla düşürmeye çalıştılar, düşüremediler.
Öncelikle güncel fiyatlara bakalım. Ulusal Kırmızı Et Konseyi kombina ve kesimhanelerden aldığı karkas et fiyatlarını haftalık olarak açıklıyor. En son 7 Aralık’ta açıklanan fiyatlara bakıldığında Et ve Süt Kurumu(ESK) hariç dana bıçak yağsız karkas etin kilosu ortalama 249 lira 4 kuruş. Geçen yıla göre yüzde 131,7 artış var. Et ve Süt Kurumu dahil edildiğinde dana bıçak yağsız karkas etin kilosu ortalama 242 lira 60 kuruş. Geçen yıla göre artış yüzde 128,5 oldu.
Fiyat artışının nedenleri
Aynı dönemde kuzu bıçak yağsız etin kilosu Et ve Süt Kurumu hariç tutulduğunda ortalama 263 lira 79 kuruş. Geçen yıla göre yüzde 152,1 oranında artış var. ESK dahil edildiğinde fiyat ortalama 246 lira 91 kuruş. Yıllık artış yüzde 142,4 oldu.
Son 1 yılda dana karkas etin fiyatı yüzde 128,5 artarken kuzu karkasta fiyat artışı yüzde 142,4 artış gösterdi. Bu fiyatlar yüzde 2 fire hariç peşin fiyatlardır.
Fiyat artışının temel nedeni artan maliyetler, yem hammaddelerinde dışa bağımlılık ve ithalat politikası.
Kırmızı et fiyatındaki artışın sorumlusu kimdir?
Rekabet Kurumu, kırmızı etteki fiyat artışları ile ilgili yoğun şikayetler üzerine uzun zamandır araştırmalar, incelemeler yapıyor. İlk olarak bundan 12 yıl önce 2011 yılında kapsamlı bir araştırma ve inceleme yaptıktan sonra “Türkiye Kırmızı Et Sektörü ve Rekabet Politikası” adıyla 65 sayfalık bir rapor yayınladı.
Geçen hafta (6 Aralık) Rekabet Kurumu kırmızı et ile ilgili yeni bir inceleme başlattığını duyurdu. “Kırmızı Et Sektörüne Yönelik Sektör İncelemesi Başlatılmıştır.” başlığı ile yapılan açıklama şöyle:
“Kırmızı et sektörü, kırmızı etin beslenmedeki önemi ve sektörün yapısı sebebiyle Rekabet Kurumunun başlıca inceleme alanlarından birini oluşturmaktadır. Kurumumuz, son iki yılda, sektöre yönelik bir soruşturma ve iki ön araştırma yürütmüştür.
Hayvan besiciliğinin yanı sıra et ve et ürünlerinin üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren bir teşebbüsün perakendecilerin raf fiyatlarını belirlediği iddiasına yönelik olarak başlatılan ve uzlaşma usulüyle sonlandırılan soruşturma sonucunda, soruşturma tarafı teşebbüsün alıcılarının yeniden satış fiyatlarını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesini ihlal ettiğine ve ilgili teşebbüse idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Kırmızı ette yaşanan fiyat artışları ve arz sıkıntısı üzerine başlatılan ön araştırmaların odak noktasını ise, sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin ve teşebbüs birliklerinin rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar ve/veya teşebbüs birliği kararları ile 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri iddiası oluşturmuştur. Ancak, bu ön araştırmalar sonucunda, kırmızı et fiyatlarında son dönemde meydana gelen fiyat artışlarının rekabet karşıtı eylemlerden ziyade sektörün genelinde karşılaşılan çeşitli yapısal sorunlardan kaynaklandığı değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede; sektöre ilişkin piyasa dinamiklerinin derinlemesine incelenmesi, pazarda faaliyet gösteren oyuncuların karşılaştığı yapısal sorunların ayrıntılı bir şekilde tespiti, söz konusu sorunlara çözüm önerileri getirilebilmesi ve pazardaki rekabet koşullarının iyileştirilmesine yönelik rekabet politikası önerilerinin geliştirilmesi amacıyla kırmızı et piyasasına yönelik bir sektör incelemesi başlatılmıştır.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla arz olunur.”
Yapısal sorunlar tespit edildi!
Konu gündemde tartışılırken Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, Anadolu Ajansı’na önemli açıklamalar yaptı. Küle, kırmızı et sektörüne yönelik incelemenin temel amacının tüketicilerin kırmızı eti daha ucuza tüketebilmesi ve pazarın daha rekabetçi olabilmesi için neler yapılabileceğini araştırmak olduğunu söyledi.
Son dönemde kırmızı et sektöründeki fiyat artışlarına yönelik çok sayıda şikayet aldıklarını belirten Birol Küle özetle şunları söyledi: “Bu yıl uzlaşma usulüyle sonlandırılan ve resen açtığımız bir soruşturmamızda hayvan besiciliğinin yanı sıra et ve et ürünlerinin üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren pazardaki lider bir teşebbüse, perakendecilerin raf fiyatlarını belirlediği tespiti sonucunda idari para cezası tesis edildi. Diğer yandan son iki yılda iki ayrı ön araştırmayla sektörde yaşanan fiyat artışlarının rekabeti kısıtlayıcı nitelikteki teşebbüsler arası anlaşmalar ve/veya teşebbüs birliği kararları kaynaklı olup olmadığını inceledik. Bu incelemelerde görülen en temel olgu, sektördeki fiyat artışlarının arkasında bazı yapısal sorunların olduğu tespitidir. Bu nedenle sektöre ilişkin piyasa dinamiklerini derinlemesine inceleyerek, pazarda faaliyet gösteren oyuncuların karşılaştığı yapısal sorunları ayrıntılı bir şekilde tespit etmek istedik.”
İnek kesiminin fiyatlara etkisi
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine bakıldığında, özellikle 2020-2021 yıllarında kırmızı et fiyatlarındaki artışın, diğer gıda ürünlerindekine kıyasla düşük seyrettiğini, o dönemde çiğ süt fiyatlarının seyri de kırmızı et fiyatlarına seyrine benzer şekilde olduğunu beliren Küle sözü inek kesimine getirerek şunları söylüyor: “Yem maliyetlerinin artması karşısında çiğ süt fiyatlarının yeterince artış gösterememesi, büyükbaş hayvancılıkta bazı işletmelerde anaç hayvanların kesime gönderilmesiyle sonuçlandı. Bu durumun, arzın artış göstermesi nedeniyle kırmızı et fiyatları üzerinde o dönemlerde baskı oluşturduğunu gözlemleyebiliyoruz ancak anaç hayvanların kesilmesi 2022’de Türkiye’de büyükbaş hayvan varlığının düşmesine yol açarak kırmızı et piyasasında arz yönlü sorunlar doğurmuş ve kırmızı et fiyatlarında artan talep karşısında ani yükselişler yaşanmıştır.”
Fiyatı üretici belirlemiyor
Mevcut durumda büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiciliği alanında faaliyet gösteren yaklaşık 200 bin işletmenin bulunduğunu, çiğ süt üretim işletmelerinin sayısıyla birlikte toplam hayvancılık işletmesi sayısının yaklaşık 1 milyon olduğunu ve bu işletmelerin çoğunun küçük ölçekli aile işletmesi niteliği taşıdığını anlatan Birol Küle sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir başka ifadeyle işletmeler yeterli ölçeğe gelemedikleri, gıda ve hayvancılık bakımından biyolojik etkenler geçerli olduğu için üretici ürünlerini pazarlarken zayıf konumda ve aracıya ya da kesimhaneye satış yaparken fiyatı belirleyen taraf değil. Ayrıca üretici örgütlerinin pazarda yeteri kadar etkin olmadığını gözlemledik. Ülkemizde kırmızı et fiyatlarında son dönemde meydana gelen fiyat artışlarının rekabet karşıtı eylemlerden ziyade, besicilik sektöründe ve sektörün gelişiminde karşılaşılan yapısal sorunlardan ve maliyet artışlarından kaynakladığını tespit ettik. Bunun yanı sıra mevcut durumda büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiciliği alanında faaliyet gösteren işletmelerin birçoğunun küçük ölçekli aile işletmesinden ibaret olduğu ve işletme başına düşen büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının oldukça düşük kaldığı, sektörde yaşanan sorunlar nedeniyle hem besicilik faaliyetiyle iştigal eden işletme sayısının hem de artan nüfus karşısında büyükbaş hayvan varlığının gün geçtikçe azaldığı yönünde tespitlerimiz de oldu.”
İthalatın fiyatlara etkisi
Türkiye’deki meraların vasıfsız olmasından kaynaklı çoğunlukla ahır besiciliği yapıldığına dikkat çeken Küle, yem maliyetlerinin önemli ölçüde arttığını, sektörde kullanılan girdilerin büyük bir kısmının ithal edilmesinden kaynaklı olarak küresel seviyede yaşanan olumsuz gelişmelere ve dövizdeki hareketlere karşı sektörün oldukça kırılgan hale geldiğini tespit ettiklerini ifade ediyor.
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, üretici örgütlerinin, kooperatiflerin pazarda daha etkin rol üstlenmesi, üreticilerin desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Rekabet Kurumu 12 yıl önce de aynı tespitleri yaptı
Rekabet Kurumu, 12 yıl önce 2011’de de kırmızı et sektörü ile ilgili bir inceleme yapmış ve bunu 65 sayfalık bir rapor olarak yayınlamıştı. O raporda da yapısal sorunlara dikkat çekilerek şöyle denilmişti: “Söz konusu ön araştırma sürecinde yapılan araştırma ve yerinde incelemeler sonucunda kırmızı et sektöründeki teşebbüsler arasında 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile yasaklanan, “belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek” bir anlaşmayı işaret eder nitelikte bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olmakla beraber sektörde önemli yapısal sorunların varlığı tespit edilmiştir.”
Raporda, Türkiye’de 1980’li yıllardan 2008-2009 yılına kadar hayvan varlığında ciddi bir düşüş olduğu, Et ve Balık Kurumu’nun yaptığı ithalatın sektörde rekabeti bozucu sonuçlara neden olduğu, yem fiyatlarındaki artışa dikkat çekilerek yapısal sorunlara dikkat çekiliyordu.
Kısacası, yapısal sorunlar 12 yıl önce de tespit edilmiş ve rapor olarak yazılmıştı. Bu gün yine kırmızı et fiyatlarındaki artışın yapısal sorunlardan kaynaklandığı ifade ediliyor. Peki, 12 yıldır değişmeyen bu yapısal sorunları kim çözecek? Elbette, Rekabet Kurumu değil. Yapısal sorunları çözmesi gereken hükümet, Tarım ve Orman Bakanlığı.
Yapısal sorunları kim çözecek?
Rekabet Kurumu’nun internet sayfasında yayınladığı açıklama ve Kurum Başkanı Birol Küle’nin açıklamaları, tespitleri hepsi doğru. Yıllardır biz de bunları dile getiriyoruz. Rekabet Kurumu 12 yıl önce aynı tespitleri yapmış ve 65 sayfalık raporla bunu kamuoyu ile paylaştı. Tarım Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü 2015 yılında ”Kırmızı Et Stratejisi”nde benzer tespitler yaparak “ithalat çözüm değil” diye rapor yayınladı. Et ve Süt Kurumu 7-9 Temmuz 2023’te yaptığı çalıştay sonrası “Et ve Süt Sektörü Çalıştayı Sonuç Raporu”nda yine aynı tespitleri yaptı. Bütün raporlarda kırmızı et fiyatlarındaki artışın temel nedeninin yapısal sorunlar olduğu, üreticilerin sorumlu tutulamayacağı, ithalatın çözüm olmadığı yazılıyor. Ama ithalata tam gaz devam ediliyor. Yapısal sorunların sorumlusu kim? Bu yapısal sorunlara neden çözüm üretilemedi? Tarım ve Orman Bakanlığının en azından bu konuda bir açıklama yapması gerekmez mi?
Kaynak: Ali Ekber Yıldırım / Tarım Dünyası