Düşük gelirli ülkelerde, çocukların 10’da 1’inden daha azı çocuk ödeneklerine erişebildiği için çocuklar hastalıklara, eğitim eksikliklerine, yetersiz beslenmeye, yoksulluğa ve eşitsizliğe karşı savunmasız kalıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Save the Children Vakfı ve UNICEF tarafından açıklanan yeni verilere göre, dünya genelinde 16 yaşın altındaki 1,4 milyar çocuk sosyal korumadan yoksun ve bu sebeple hastalıklara, yetersiz beslenmeye ve yoksulluğa karşı savunmasız bir halde.
Çocuklar, ‘Çocuk ödeneği’ne ulaşamıyor
Düşük gelirli ülkelerde, çocukların 10’da 1’inden daha azı çocuk ödeneklerine ulaşabiliyor ve bu durum, yüksek gelirli ülkelerdeki çocukların yararlandığı ödeneklere kıyasla büyük bir eşitsizliğe işaret ediyor.
Çocuk ödenekleri, çocukların uzun vadeli esenliğini teşvik etmeyi amaçlayan, kritik öneme sahip bir sosyal koruma biçimi. Nakit olarak veya vergi indirimi şeklinde sunulan çocuk ödenekleri, yoksulluğun azaltılmasının yanı sıra sağlık hizmetlerine, beslenme olanaklarına, nitelikli eğitime, suya ve sanitasyon hizmetlerine erişim açısından da son derece önemli. Ayrıca bu ödenekler, özellikle kriz dönemlerinde sosyo-ekonomik kalkınmaya da katkıda bulunuyor.
İyileşme adımları yeterli değil
Pek çok çocuk yoksulluktan kurtulmak için gerekli olan temel kaynak ve hizmetlerden yoksun ve bu nedenle, açlık, yetersiz beslenme ve potansiyelini gerçekleştirememe şeklindeki sorunların uzun vadeli etkilerine maruz kalıyor. ILO, Save the Children Vakfı ve UNICEF, evrensel çocuk ödeneklerini de içeren sosyal koruma mekanizmalarıyla tüm çocukları koruma altına alma konusunda devletlere çağrıda bulunuyor.
Veriler, 2009 ve 2023 yılları arasındaki 14 yıllık dönemde, dünya genelinde çocuk ödeneklerine erişimin yüzde 20’den yüzde 28,1’e yükselerek mütevazı bir artış sergilediğini, ancak kaydedilen ilerlemenin her yerde aynı düzeyde olmadığını gösteriyor. Düşük gelirli ülkelerde ödenek kapsamındaki çocukların oranı yüzde 9 gibi şaşırtıcı bir seviyedeyken, yüksek gelirli ülkelerde çocukların yüzde 84,6’sının ödenek kapsamında olduğu görülüyor.
2009-2023 yılları arasında çocuk ödenekleri kapsamının bölgesel dağılımı:
-Doğu Asya ve Pasifik’te, çocuk ödenekleri kapsamındaki çocukların oranı 2009’da yüzde 9,2 seviyesindeyken, 2023’te yüzde 16’ya yükselmiştir.
-Doğu ve Güney Afrika’da yüzde 9,6’dan yüzde 12,3’e yükselmiştir.
-Batı ve Orta Afrika’da yüzde 3,1’den yüzde 11,8’e yükselmiştir.
-Doğu Avrupa ve Orta Asya’da yüzde 59’dan yüzde 61,4’e yükselmiştir.
-Kuzey Amerika’da yüzde 78,1’den yüzde 84’e yükselmiştir.
-Batı Avrupa’da yüzde 91’den, yüzde 93,2’ye yükselmiştir.
-Latin Amerika ve Karayiplerde yüzde 30,8’den yüzde 41,9’a yükselmiştir.
-Orta Doğu ve Kuzey Afrika yüzde 22,7’den yüzde 32,5’e yükselmiştir.
-Güney Asya’da yüzde 9,2’den yüzde 24,3’e yükselmiştir.
‘Çocuk yoksulluğunu sona erdirmek siyasi bir tercih’
UNICEF Sosyal Politikalar ve Koruma Programı Direktörü Natalia Winder Rossi, “Dünya genelinde, aşırı yoksulluk içinde yaşayan, günde 2,15 ABD dolarının altında bir gelirle hayatta kalma mücadelesi veren 333 milyon çocuk ve çok boyutlu yoksulluk içinde yaşayan yaklaşık 1 milyar çocuk var. Mevcut ilerleme hızına bakıldığında, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamındaki yoksulluk hedeflerine ulaşılması mümkün görünmüyor. Bu kabul edilemez bir durum. Aslında, çocuk yoksulluğunu sona erdirmek siyasi bir tercih. Evrensel çocuk ödeneklerinin aşamalı olarak hayata geçirilmesi de dâhil olmak üzere, yoksullukla mücadelede çocukların sosyal koruma kapsamının genişletilmesi kritik önem taşıyor” dedi.
Etkili politikalar oluşturulmalı
ILO Sosyal Koruma Departmanı Direktörü Shahra Razavi, “Ödenek kapsamı dışında kalan yaklaşık 1 milyar çocuk ve bu çocukların yaşadığı ülkeler bir krizle karşı karşıya ve acilen, koruma açıklarını kapatmamıza yardımcı olacak etkili politikaların oluşturulması gerekiyor.
Bölgeler arasında, kapsam ve ilerleme açısından eşitsizlikler olması ciddi bir endişe kaynağı. Çocuk ödeneklerinin kapsamı pek çok bölgede ancak sınırlı düzeyde genişlemiş durumda ve çok sayıda çocuk geride bırakılmış halde” dedi.
829 milyon çocuk 3,65 doların altında gelirle yaşıyor
Save the Children Vakfı, ILO ve UNICEF, çocuk ödenekleri kapsamındaki boşlukları izleme ve azaltma çabalarını desteklemek amacıyla, çocukların ödeneklere erişimini izlemeye ve boşlukları gidermeleri için devletler ve donörlerle birlikte savunuculuk yapmaya yönelik çevrimiçi bir platform olan Küresel Çocuk Ödenekleri İzleyicisi ni geliştirdi. Platform, dünya genelinde 829 milyon çocuğun, günlük kişi başı gelirin 3,65 ABD dolarının altında olduğu hanelerde yaşadığını ve çocuk yoksulluğunun azaltılmasına yönelik ilerlemenin büyük ölçüde durduğunu gösteren son verilerin paylaşıldığı kritik bir zamanda hizmete giriyor.
Ülkeler sosyal korumaya öncelik vermiyor
Save the Children International’da Çocuk Yoksulluğu Alanında Küresel Politika ve Savunuculuk Lideri olarak görev yapan David Lambert Tumwesigye, “Çocuk ödenekleri ailelerin daha iyi beslenme, sağlık, eğitim ve korunma imkanlarına sahip olmalarına yardımcı olur; ve çocuk haklarının hayata geçirilmesi ve çocukların yetişkin olduklarında sahip olacakları potansiyelin geliştirilmesi açısından kilit öneme sahip. Bu nedenle çocuk ödenekleri, gelecek için kapsayıcı ve dayanıklı ekonomiler inşa etmek açısından son derece önemli. Ne yazık ki sosyal koruma yatırımlarına öncelik vermeyen çok sayıda ülke var. Çocuk Ödenekleri İzleyicisi aracılığıyla, küresel çocuk yoksulluğunun boyutlarının yanı sıra, çocuklara duyarlı sosyal koruma sistemlerine yönelik siyasi iradeye ve yatırımlara ilham verecek ilerleme örneklerini öne çıkarıyoruz” dedi.
Çocuk yoksulluğuyla mücadele şart
Save the Children Vakfı, ILO ve UNICEF, politika yapıcıları ve donörleri, tüm çocuklar için evrensel sosyal korumayı sağlamaya yönelik olarak aşağıdakileri yapmak suretiyle kararlı adımlar atmaya çağırıyor:
-Eşitsizlikleri ele almak ve kız çocukları ve kadınlar, engelli çocuklar, göçmen çocuklar, çocuk işçi olarak çalıştırılan çocuklar ve diğer kırılgan gruplar için daha iyi sonuçlar elde etmek amacıyla hak temelli, toplumsal cinsiyete duyarlı, kapsayıcı ve şoklara duyarlı sosyal koruma sistemleri oluşturmak.
-Koruma konusundaki boşlukların giderilmesi için “finansman boşluğu”nu doldurmak. Bu, tüm çocukların çocuk ödeneklerine erişebilmesi için yatırım yapılması anlamına geliyor, ki bu da çocuk yoksulluğuyla mücadele etmeye ve çocukların iyi şartlarda büyüyüp başarılı olmasını sağlamaya yönelik, etkinliği kanıtlanmış ve uygun maliyetli bir yol.
-Ailelerin ücretsiz veya uygun fiyatlı nitelikli çocuk bakımı gibi önemli sosyal hizmetlere veya sağlık hizmetlerine de erişimini sağlayan ulusal sosyal koruma sistemleri aracılığıyla çok çeşitli çocuk ödenekleri sunmak.
-Ülke kaynaklarını harekete geçirerek ve çocuklara yönelik kamu yatırımlarını artırarak sosyal koruma sistemleri için sürdürülebilir finansman sağlamak.
-İşsizlik, hastalık, annelik, engellilik ve emeklilik hallerini de içerecek şekilde, insana yakışır işlere ve yeterli yardımlara erişimi sağlayarak ebeveynler ve bakıcılar için sosyal korumayı güçlendirmek.