15 Temmuz 2016’da dünyada bir örneği olmayan gerici bir casusluk darbesi girişimi oldu. Bu hain kalkışma, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en önemli kurumlarına kadar sızmıştı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı. Türk ordusunun general, albay ve diğer rütbeli subaylarından önemli bir bölümü de bu hain girişime katıldılar. O tarihte Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan kurmay subayların yüzde 80’i bu girişime dahil oldukları için ihraç edildiler.
Sadece bu durum, işin vahamet ve ciddiyetini ortaya koymaya yeterlidir.
FETÖ konusunda birçok kitap yazıldı. Daha da yazılacak ve gerçekler tamamıyla ortaya çıkacaktır.
15 Temmuz 2016 gecesi bir tür gerici ve casusluk hareketi, Atatürkçü subayların ve halkın katılımıyla sona erdirilmiştir. Halkın bu gerici harekete karşı çıkması çok önemlidir.
Kısa bir özet verecek olursak 15 Temmuz 2016’ya gelinceye kadar 45 yıl önce örgütlenmeye başlayan gerici FETÖ hareketi, önce gizli daha sonra açıktan faaliyet gösteren bir casusluk örgütlenmesidir.
FETÖ hareketi, özellikle 2000’li yıllardan sonra siyasal iktidarın tam desteğine sahip olmuştur. Bu destek, en üst düzeyden “Ne istediniz de vermedik?” söylemiyle kesinleşmiştir.
Bu hareket, basit bir tarikat oluşumu değil, dünyadaki tüm Türk devletlerinde örgütlenen, CIA tarafından desteklenen, bir casusluk ve kontrgerilla hareketidir. FETÖ hareketinin ideolojik merkezi, dışa bağımlı bir işgal kalkışmasıdır.
O gece başarılı olsalardı Atatürk Aydınlanması tasfiye edilecek, laiklik ilkesi tarihe gömülecek, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü parçalanacaktı.
Gerici-casusluk kalkışmasına karşı Atatürkçü subayların yanında halkın da harekete geçmesi Türk demokrasi tarihinin çok önemli bir dönüm noktasıdır.
FETÖ hareketi, 15 Temmuz 2016’da başarısız oldu. Kadronun elemanlarının bir kısmı kaçtılar; ABD, Almanya, Yunanistan gibi ülkelerde çalışmalarına devam ediyorlar. Türkiye’de ise yeni tarikat oluşumları boş kalan alanı doldurmak için çalışıyor. Ne yazık ki 15 Temmuz’dan gerekli dersleri çıkarmamış olan siyasal iktidar, bu gelişmelere yardımcı oluyor.
Yinelersek 45 yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli kurumlarına yerleşmiş, halk kitlelerinin değişik katmanlarında örgütlenmiş FETÖ’cülük hareketi; 15 Temmuz’da halkın da katılımı sonucunda başarısız oldu.
Ancak boş kalan alanı doldurmak için büyük çalışma ve yeni örgütlenmeler vardır… FETÖ hareketinin büyük tehlikesini ilk kez Cumhuriyet gazetesi ortaya koymuştu. O zaman gazetemize saldırılmış, din düşmanlığı ile suçlanmıştık… Ancak Cumhuriyet’in saptamaları doğru çıktı. Şimdi de boş kalan alan dolduruluyor ve bu konuda siyasal iktidar yeni girişimlere destek veriyor. Bu, yeni tehlikelere yol açacaktır diyoruz. Eğer geçmişten ders alınsaydı tarih tekerrür eder miydi…
Kaynak: Cumhuriyet