Swatch Group Türkiye’nin 16 mağazasında başlayan grev ilk haftasını geride bıraktı. Kadın işçi Candan, “Greve çıktıktan sonra bir kadın olarak hakkımı daha net savunmaya başladım” dedi.

Swatch Group Türkiye işçilerinin grevi ilk haftasını doldurdu. Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikası üyesi çalışanların toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecinde anlaşma sağlanamaması üzerine çıktıkları grev dün 8’inci gününü geride bıraktı. Ülke genelinde 16 mağaza ve firma genel merkezinde iş bırakan emekçiler, yüzde 30 zam ve yüzde 3 refah payı ile sosyal haklarda iyileştirme talep ediyor.
Koop-İş, TİS görüşmelerinde yalnızca ücret artışının değil; sözleşme süresi, disiplin kurulunun yapısı, kıdem teşvik primi, ikramiye ve sosyal yardımlar gibi birçok konu üzerine çalışma yürüttü. Sendikadan yapılan açıklamada işverenin sunduğu tekliflerin çalışanların beklentilerinin hem idari hem mali açıdan oldukça gerisinde kaldığı belirtildi. Ayrıca işverenin, yetki sürecindeki itirazlar nedeniyle zaten geciken müzakerelerin ardından çalışanların geriye dönük ücret farklarını almalarını engellemek için TİS yürürlük tarihini 1 Temmuz 2025 olarak belirleme konusundaki ısrarcı olduğu aktarıldı.
Direniş beni dönüştürdü
Ayrıca işçilerin, “eşit işe eşit ücret” talebine karşı işverenin; ofis çalışanlarına ikramiye ve sosyal yardım ödememesi, ofis ve mağaza çalışanları arasında farklı mali haklar teklif etmesi sendika tarafından adaletsiz ve ayrımcı olarak nitelendirildi.
Grevdeki kadın işçilerden Yeliz Candan, BirGün’den Bilge Su Yıldırım’a konuştu. Kendisini eskisine göre daha güçlü hissettiğini vurgulayan Candan, şu ifadeleri kullandı: “Direniş hem çok yorucu hem de çok güçlendirici geçiyor. Saatlerce mağaza önlerinde, plaza önlerinde nöbet tutuyoruz ama yan yana durunca insan kendini yalnız hissetmiyor. Bir kadın olarak emeğim için ses çıkarmak hem heyecan verici hem de alışılmadık bir durum benim için. Genelde ‘idare eden’, çok ön planda olmayan taraftayken şimdi hakkımı daha net savunuyorum. Bu sadece kendim için değil, birlikte çalıştığım tüm kadınlar için de önemli hale geliyor. Bazen tedirgin olduğum anlar da oluyor ama yanımda benimle aynı şeyi isteyen kadınları gördükçe daha sakin, daha güçlü hissediyorum.
Taleplerinin açık ve net olduğunu ifade eden Candan, işverenden bugüne dek herhangi bir dönüş almadıklarını aktardı. Uluslararası basına yansıyan dayanışma eylemleriyle ilgili konuşan Candan, şunları söyledi: “Kendi mağazamız ya da sadece bulunduğumuz şehir için değil, merkezde çalışan arkadaşlarımızla birlikte ortak bir ses olduğumuzu hissetmek iyi geliyor. Farklı ülkelerden, farklı yerlerden destek mesajları görmek moral veriyor. Hem yalnız olmadığımızı hatırlatıyor hem de verdiğimiz mücadelenin gerçekten ciddiye alındığını hissettiriyor.”



















































