Toplumcu Kurtuluş Partisi / 1920 TKP İstanbul İl Örgütü, TÜİK İstanbul Bölge Müdürlüğünün Beşiktaş binası önünde, “Geçinemiyoruz, İnsanca Yaşamak İstiyoruz” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
1920 TKP tarafından yapılan açıklamada, TÜİK’in ilan ettiği enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı; TÜİK yetkililerinin siyasi iktidarın doğrultusunda sahte enflasyon oranları açıklayarak, milyonlarca emekçi ve emeklinin ekmeğiyle oynandığı vurgulanarak protesto edildi. Bu çirkin ve onursuzca oyuna alet olan yetkililerin bir gün halka hesap vereceği belirtildi.
Emekçilerin ve emeklilerin yaşadığı ekonomik sorunların dile getirildiği açıklamada, 1920 TKP’nin, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik yangından çıkış için hazırladığı acil eylem programı açıklandı.
Basın açıklamasının tam metni:
“Yoksulluğa İşsizliğe Pahalılığa Son”
Sevgili Yurttaşlar, Değerli Halkımız;
Resmi internet sitesinde “Türkiye’nin Bilgi Kaynağı” olarak takdim edilen, şu anda önünde bulunduğumuz Türkiye İstatistik Kurumu adı verilen, fakat uygulamada siyasi iktidarın yalan makinesine dönüşen TÜİK tarafından, 4 Kasım Pazartesi günü Ekim ayına ait Tüketici Fiyat Endeksi aylık yüzde 2,88; yıllık yüzde 48,58 olarak açıklandı.
Oysa aynı gün bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu ENAG tarafından yapılan açıklamada ise TÜFE oranı aylık 5,57; yıllık yüzde 89,77 olarak ilan edilmiştir.
Görüldüğü gibi, TÜİK yetkilileri siyasi iktidarın talimatları doğrultusunda sahte enflasyon oranları açıklayarak, milyonlarca emekçi ve emeklinin ekmeğiyle oynamaya pervasızca devam etmektedir.
Toplumcu Kurtuluş Partisi olarak bu durumu şiddetle protesto ediyoruz. Bu çirkin ve onursuzca oyuna alet olan yetkililerin bir gün halka hesap vereceklerini hatırlatmak istiyoruz.
Değerli halkımız,
Kışın kapıya dayandığı, elektrik, doğalgaz faturalarının kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde meclise 2025 yılı bütçe taslağı sunuldu. Sunulan taslağa göre iktidar bize açık açık, “Kemerlerinizi daha fazla sıkın” diyor. Öyle görünüyor ki halk açlık ve sefaletle boğuşurken bir eli yağda bir eli balda bütçe hesabı yapanlar, büyük holdingleri ve tefecileri kurtarma derdine düşmüş.
Memleketin dört bir yanında işsizlik ve pahalılık afet boyutuna ulaştı. Çarşıda, pazarda ve markette zamlar yağmur gibi yağıyor. Bir alışverişten diğerine neredeyse tüm ürünlere zam geliyor. Maaşlar ev kirasına yetmiyor. Yüzbinlerce kiracı ile ev sahibi davalık. Elektrik ve doğal gaz faturaları cüzdanları zorluyor.
Yiyecek, giyecek, temel ihtiyaç malzemeleri ateş pahası ama üreten ve satan çiftçi, esnaf ve zaanatkâr, küçük ve orta ölçekli işletmeler hepsi zorda. Çiftçi üretimi terk ediyor, kendi kendini besleyen bir ülke olmaktan uzaklaştık, ithalatta rekor kırar olduk. Süt vermesi için beslenen hayvanlar zorunluluktan kesime gönderiliyor. Bir tarafta süt bulamayan çocuklar diğer tarafta sütünü satamayan besiciler var. Besiciler, çiftçiler, küçük ve orta boy işletmeler iflasa sürükleniyor.
Kira, fatura, mutfak masrafı derken kuşa dönen maaşlar, artık tamamen paralı olan eğitim, sağlık, ilaç ve bakım hizmetlerine yetmiyor. Hasta ve bakıma muhtaçlara “paran yoksa öl”, gençlere “paran yoksa okuma” diyorlar. Yapılan araştırmalar her iki üniversiteliden birinin yeterli beslenemediğini söylüyor. Kıt kanaat parayı denkleştirerek özel hastanelere giden hastalar da tek amacı kâr olan özel sağlık kurumlarının insafına bırakılıyor.
Sözüm ona 2024 emekliler yılıydı. Bütün çalışma hayatlarını ülkelerine hizmetle geçirmiş emekliler adeta ekonomik soykırıma uğradı. “Kimsesizlerin kimsesi” olması gereken Cumhuriyetin 101. yılında emeklilerimiz, varlık yokluk savaşı veriyor.
Enflasyona neden olur diye asgari ücrete temmuz ayında zam yapmayanlar şimdi de emperyalist çevrelere 2025 yılı için yüzde 25 zam sözü veriyor. 2024’ün ikinci yarısından beri asgari ücretliler açlık sınırının altında maaşla yaşamaya çalışıyor.
Halk kaybederken; büyük holdingler, zincir marketler, bankalar, her biri birer holdinge dönüşmüş tarikatlar kazanıyor. Halk yoksulluktan kırılırken umurunda olmayan iktidar ise anayasa değiştirme peşinde.
Biz durdurmazsak durmayacaklar!
Artık yeter. Biz, kapı kapı borç dilenen, ülke kaynaklarını emperyalistlere peşkeş çeken bir yönetimi istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kendi kendini besleyebilen bir ülkeydi, yine olur. Sanayi atılımını yine gerçekleştirir.
Biz, Toplumcu Kurtuluş Partisi olarak; temelleri cumhuriyetle atılan ulusal ekonomi anlayışı ile bu cendereden çıkabileceğimize inanıyoruz.
Partimizin, ülkemizi iflasa ve yıkıma sürükleyen ekonomik yangından kurtaracak acil eylem programını, Türkiye halkının bilgisine ve dikkatine sunuyoruz:
I.Faiz soygunu durdurulsun, döviz vurgunu engellensin. Uluslararası tefecilerin sistemli soygunu demek olan yüksek faiz düşük kur politikasına son verilsin. Faizler düşürüldüğünde emperyalist devletlerin ve işbirlikçi kodamanların ekonomik tetikçiliğine imkân sağlayan serbest döviz ticareti ve transferi yasaklansın. Kambiyo sistemi devlet denetimine alınsın.
II.Asgarî ücrete, genel ücretlere, memur ve emekli maaşlarına hak kayıplarını giderecek ve insanca yaşamaya yetecek köklü zam yapılsın. Halkın gelirinin artması faize, ranta, dövize değil temel ihtiyaçların giderilmesi için kullanılacak paranın dolaşıma girmesi demektir. Esnaf kazansın, ekonomi canlansın, Türkiye kalkınsın.
III.Gıda, su, enerji dahil temel ihtiyaç fiyatlarına ve kiralara narh koyulsun / tavan getirilsin. Enflasyon halkı fakirleştirerek değil, üretim artırılarak önlensin.
IV.Dolar milyarderlerine ve milyonerlerine servet vergisi uygulansın. Dolar garantili Yap-İşlet-Devret işletmelerindeki ödemeler Türk Lirasına çevrilsin.
V.Küçük esnafın borçları silinsin. Küçük işletmelere vergi, sigorta ve faizsiz kredi desteği sağlansın.
VI.Kalkınmanın dinamosu kamu sektörüdür. İşsizliğe son vermek için kapsamlı bir kamu yatırım/üretim seferberliği başlatılsın. Herkese iş sağlansın. Tarım ve sanayi üretimi teşvik edilsin. Halkın refahına ve yerli üretime dayalı bağımsız ekonomi inşa edilsin.
VII.Küçük ve orta çiftçi borçları silinsin. Çiftçiye traktör, mazot, elektrik, tohum, ilaç desteği sağlansın ve kooperatifler teşvik edilsin.
VIII.Kalkınma hamlesini yönetmek ve düzenlemek amacıyla devlet planlama örgütü yeniden kurulsun.
İşçiler, emekçiler, emekli yurttaşlar, sevgili halkımız;
Emperyalizme karşı tam bağımsız Türkiye için; istibdada ve gericiliğe karşı laik demokratik cumhuriyet için; herkese iş, sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı için; tüm çalışanlara ve emeklilere insanca yaşam için; çocuklarımıza ve torunlarımıza sosyal güvenceli ve güvenli bir gelecek için birlik, mücadele ve dayanışmamızı güçlendirelim.
Toplumcu Kurtuluş Partisi olarak, bütün vatandaşlarımızı Vatan Cumhuriyet Emek mücadelesinde birleşmeye, Toplumcu Kurtuluş Partisi’ne üye olmaya ve gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.
Biz durdurmazsak durmayacaklar, haydi!
Toplumcu Kurtuluş Partisi / 1920 TKP
İstanbul İl Örgütü