Milyonlarca emekli açlık sınırının altında yaşıyor
Açlık sınırının 15 bin lirayı, yoksulluk sınırının 45 bin lirayı aştığı ülkemizde, ev kiraları başta olmak üzere temel gıda maddelerinin fiyatları sürekli artarken, asgari ücretin bile altındaki 7 bin 500 liralık emekli maaşıyla açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum edilen milyonlarca emekli yaşama savaşı veriyor.
Çarşıda, pazarda ve markette zamlar yağmur gibi yağıyor. Emekli maaşı kiraya yetmiyor. Elektrik ve doğal gaz faturaları ödenemez miktarlara ulaşıyor. Emeklinin mutfağı alev alev yanıyor.
Emekli maaşının yetersizliği nedeniyle, günlük gıda ve temel harcamalarını Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı kullanarak karşılamak zorunda bırakılan emekliler her geçen gün bankalara borçlanarak, icra ve haciz tehdidi altında banka kuyruklarında ömür tüketiyor.
Ömrünün sonbaharında huzur ve güven içerisinde dinlenerek yaşaması gereken emekliler, ilerlemiş yaşına ve hastalıklarına rağmen yaşamını sürdürebilmek için hâlâ çalışmaya ve iş aramaya devam ediyor.
Emekliler böylesine ağır ve zor şartlar altında yaşamaya çalışırken; milyonlarca emeklinin oyunu alarak işbaşına gelen siyasi iktidar, devlet bütçesinden karşıladığı üçer beşer maaş ve huzur hakkı ödemeleriyle yandaşlara, dost ve akrabalara ulufe dağıtıyor.
Buna karşın, “asgari değil insanca yaşam” talebinde bulunan milyonlarca emekliye; “bütçede kaynak yok, yılbaşına kadar sabredin, emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz inşallah” diyerek emeklilerin umutlarını ve hayallerini seçim malzemesi olarak kullanmayı düşünüyor.
Oysa görünen köy kılavuz istemez. Rakamlar ve gerçekler ortada. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Boş laflarla karın doymuyor.
Emekliler insanca yaşanacak maaş istiyor
Hükûmet, emeklileri dilenci gibi görmekten vazgeçmelidir. Yıllarca çalışan, vergi ve sigorta primi ödeyen emekliler sadaka değil, insanca yaşanabilecek bir maaş istiyor.
Artık yeter! Devlet bütçesi ve maliye hazinesi, dolar milyarderi ve milyoneri bir avuç holding patronu ve müteahhit için değil, milyonlarca yoksul emekli için harcansın.
Emeklilerin talepleri
1) En düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşı ile eşitlenerek, tüm emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarına, TÜİK’in sahte enflasyon oranına göre değil, açlık-yoksulluk sınırı rakamlarına ve gerçek enflasyon oranına göre zam yapılmalıdır.
2) Yıllardır yılan hikayesine dönen İntibak Yasası derhal çıkarılarak, 2000 yılı öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilmelidir.
3) Aylık Bağlama Oranı 2000 yılı öncesindeki yasal düzenlemeler esas alınarak yeniden belirlenmelidir.
4) Tüm emeklilerle dul ve yetim aylığı alanlara yılda dört defa asgari ücret tutarında ikramiye ödenmelidir. İkramiye ödemelerinde, çalışan emekli, çalışmayan emekli, özel sandık emeklisi şeklindeki ayrımcı, adaletsiz ve haksız uygulamaya kesinlikle son verilmelidir.
5) SGK ile Bankalar arasında yapılan protokol görüşmelerine emekli sendikalarının da katılması yönünde yasal düzenleme yapılarak, emekli maaş promosyonları 3 yılda bir değil her yıl ödenmelidir.
6) SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı (4a, 4b, 4c) emekli aylıkları ile dul ve yetim aylıkları arasındaki adaletsizlik ve eşitsizlik giderilmelidir.
7) Banka, sigorta, reasürans şirketi, ticaret odası, sanayi odası, borsa veya bunların teşkil ettikleri birliklerden emekli olan özel sandık emeklileri SGK kapsamına dahil edilerek, tüm emekli yurttaşlar için asgari değil insanca yaşam ilkesi esas alınarak özel emeklilik ve bireysel emeklilik sistemi yerine kamusal emeklilik sistemi güçlendirilmelidir.
8) Herkes için eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir sağlık hizmeti ilkesine göre, emekli maaşlarından yapılan tüm sağlık kesintileri iptal edilmelidir.
9) Emekli yurttaşlara yaşamlarının sonbaharında hak ettikleri saygı gösterilmelidir. Yalnız yaşayan, hasta ve bakıma ihtiyacı olan emekli ve yaşlı yurttaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, bakım hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.
10) Anayasanın “Sendika Kurma Hakkı” ve “Toplu Sözleşme Hakkı” ile ilgili 51. ve 53. Maddelerine “Emekliler ile dul ve yetimleri” ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır.
11) Emekli maaşlarının TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükûmet tarafından tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilmelidir. Emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarının toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, “Emekli Sendikaları Yasası” çıkarılarak iç hukukta gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Türkiye’nin bütün emeklileri birleşin
Emeklilerin yaşadığı sorunların çözümü ve yukarıdaki taleplerin gerçekleşebilmesi için; tüm emekli sendikaları ile emekli dernekleri ve platformları, “hak verilmez alınır, haklar örgütlü mücadele ile kazanılır” şiarıyla güç ve eylem birliği temelinde bir araya gelerek, emeklilerin birleşik mücadelesini yükseltmelidir.
Emeklilere ömrünün sonbaharında insanlık onuruna yakışan mutlu ve huzurlu bir yaşam için; çocuklarımıza ve torunlarımıza sosyal güvenceli ve güvenli bir gelecek için; Türkiye’nin bütün emeklileri birleşin.