2021 Tüm Emekli Sen Erdemli Şubesinin açılışı 13 Haziran 2024 günü yapıldı. Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği açılış programında, yazarımız Fatih Kaplan’ın yaptığı selamlama konuşmasını iletiyoruz.
Egemenlik ulusa/halka aittir
Saygıdeğer emekliler,emekli dostları,demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin temsilcileri, hepinizi içtenlikle selamlıyorum.
Anayasamız, 1. ve 2. maddelerinde, Türkiye Devletinin bir Cumhuriyet olduğunu, demokratik laik ve sosyal bir hukuk Devleti niteliklerini taşıdığını yazar.
Cumhuriyette egemenlik, Tanrının vekili olduklarını iddia eden kişi, aile, hanedan, zümre veya sınıfa değil, ulusa/halka aittir. Devleti yönetenler meşruiyetlerini Tanrıdan değil, halktan/ulustan alırlar.
Demokratik laik ve sosyal bir hukuk Devleti, yurttaşlarının tamamını insan onuruna uygun koşullarda yaşatmakla yükümlüdür.
“Altta kalanın canı çıksın” mı?
Şu anda emekli olan bizler cumhuriyetin kurucu kadrolarının torunlarıyız, hepimiz tarımda ve sanayide devlet işletmelerinin, kamu kuruluşlarının aşinasıyız. Kimimiz o kurumlarda görev aldı, bazılarımız kreşlerinde büyüdü, tiyatrolarına gitti, en azından Sümerbank üretimi kumaşla giyindi, ayakkabısını kullandı. Kamu kurumlarındaki sendikalaşma ve toplu sözleşme düzeni bütün iş yaşamı için çıpa görevi yaparak çalışanların ve emeklilerin haklarının korunmasını ve genişlemesini sağladı.
Sonra 1980 askeri darbesi geldi, darbecilerin korumasındaki Özal hükümetiyle birlikte dünya çapındaki emekçi karşıtı serbest piyasacılık, neo-liberal ekonomik sistem dedikleri vurgun talan sistemi ülkemize dayatıldı.
Adım adım ülkemizin ortak zenginliği olan kamu işletmeleri yok pahasına yabancı tekellere ve yerli iş birlikçilerine peşkeş çekildi, sömürünün en kaba biçimi olan altta kalanın canı çıksın modeli uygulandı. Ne yazık ki Özal’dan sonra gelen hükümetler de küçük nüanslarla aynı sistemin yürütücüsü oldular. AKP hükümetleri ise özelleştirmenin açık ara şampiyonudur.
Kamucu planlı ekonomi
Kendilerini nasıl nitelendirdiklerinden bağımsız olarak bütün özelleştirmeci kadrolar aynı emperyalist merkezlerin sadık kullarıdır. Özelleştirmecinin kendini dindar, milliyetçi, sosyal demokrat, sağcı veya solcu olarak adlandırması biz emeklileri ilgilendirmiyor. Biz biliyoruz ki ekonomik yangından kurtuluşun çaresi, devlet öncülüğünde planlı, üreten, kamucu ekonomik modele geçmektir. Özelleştirmeler geriye döndürülmeli, tarımda ve sanayide yeni işletmeler kurularak çocuklarımıza ve torunlarımız tam istihdam sağlanmalıdır. Küçük ve orta işletmeler desteklenerek iflaslar önlenmeli, teşvikler verilerek tarımsal üretimden kaçış durdurulmalıdır.