
2021 Tüm Emekliler Sendikası, sendikanın kapatılma kararını protesto eden yazılı bir açıklama (31 Ekim 2025) yaptı.
Emeklilerin, sendikalı, toplu sözleşmeli demokratik haklarını savunmak için kurulan emekli sendikaları, Anayasada yer alan sendika kurma özgürlüğü hakkına rağmen, antidemokratik yöntemlerle bu güne kadar hep kapatıldı.
Kapatma kararlarına rağmen, emekliler “Özgürlük ve Demokrasi Mücadelesinden Emekli Olunmaz” şiarı ile antidemokratik hukuksuz uygulamalara inat yeniden yeniden sendikalarını kurdular. Her kapatma kararı, emeklilerin meşru mücadelesine çarptı.
2021 Tüm Emekliler Sendikası, son kapatma kararına karşı yaptığı açıklamada, “1995 yılında başlayan emeklilerin sendikal mücadelesi, meşru platformlarda şüphesiz ki devam edecektir. Anayasada ve yürürlükteki yasalarda emeklilerin sendika kurmasını yasaklayan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.” denildi.
Açıklamanın tam metni:
“Basına ve kamuoyuna,
Emekli sendikaları kapatılamaz
Yargıtay’ın 2021 Tüm Emekliler Sendikası hakkında verdiği kapatma kararına Anayasa Mahkemesinde yaptığımız itiraz kabul görmedi, 24 Eylül 2025’de tebliğ edilen 12 Eylül 2025 tarihli Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatmanın yasaya uygun olduğu bildirildi. Emeklilerin, hangi demokratik yöntem ve araçla hak arayacaklarına kendi iradeleriyle karar vermelerini engelleyen, kısıtlayan bu karar kabul edilemez, 1995 yılında başlayan emeklilerin sendikal mücadelesi, meşru platformlarda şüphesiz ki devam edecektir.

Emeklilerin sendikal hakları ve hukuki dayanakları
Emeklilerin, ekonomik, demokratik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için sendika kurmaları yasal ve meşru olup, kaynağını Anayasadan almaktadır.
Anayasada ve yürürlükteki yasalarda emeklilerin sendika kurmasını yasaklayan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, Anayasa’da açıkça yasaklanmayan bir hakkın kullanılması söz konusu olduğunda hukuk açısından esas olan özgürlüklerdir.
Temel hak ve özgürlüklere ilişkin tüm uluslararası sözleşmelerde, sendika kurma hakkı bir insan hakkı olarak herkese tanınmıştır.
T.C. Anayasası’nın 17. Maddesinde; “Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu” belirtilmiş olup; 90. Maddesinde ise; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” denilmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23/4. Maddesine göre; “Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı vardır.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11/1. Maddesinde de; “Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir” denilmiştir.
Anayasamızın 17. ve 90. maddeleri ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23/4. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11/1. maddelerinde yazılı olan metinlerde de belirtildiği gibi; Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler dikkate alındığında yürürlükteki Anayasanın 17. ve 90. madde hükümlerine dayanılarak kurulan emekli sendikaları yasaldır ve haklarında kapatma davası açılamaz.
Emekli sendikaları kanunu çıkarılsın
Bilindiği gibi, emekli sendikaları hakkında açılan kapatma davalarında, mahkemeler tarafından Anayasa’nın 51. maddesine atıfta bulunularak; “sendika kurma hakkının sadece çalışanlara ve işverenlere tanındığı” belirtilerek, “emeklilerin sendika kurma hakkının olmadığı” gerekçesiyle kapatma kararları verilmektedir.
Bu nedenle, emekli sendikaları hakkında kapatma davaları açılmasının önlenmesi ve emeklilerin toplu sözleşmeli sendika hakkını özgürce kullanabilmeleri için yapılması gereken bellidir.
Milyonlarca emeklinin oylarıyla işbaşına gelen siyasi iktidara ve T.B.M.M.’ne düşen görev, mevzuattaki yasal boşluğun arkasına sığınarak emeklilerin sendikal haklarını engellemek değil, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamaktır.
Bu görev, aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir.
Dolayısıyla, yapılması gereken şey emekli sendikalarını kapatmak için dava açmak değil, bu konuda gerekli olan Anayasal ve yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmektir.
Öncelikle ve ivedilikle, Anayasanın “Sendika Kurma Hakkı” ve “Toplu Sözleşme Hakkı” ile ilgili 51. ve 53. Maddelerine “Emekliler ile dul ve yetimleri” ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır.”
 
			



















































 
		    