Emekliler Yargıtay’ın maaşlara bloke konulmasının önünü açmasına tepki gösterdi.
Yurttaş Birlikteliği, Yargıtayın, bankaların tüketici kredisi verdiği sırada alacakları onay ve talimatla emekli aylıklarına “bloke” koyabileceklerine ilişkin kararını eski Yargıtay binası önünde protesto etti. Yurttaş Birlikteliğinin açıklamasında, “Yargının sosyal devleti değil, piyasa çıkarlarını önceleyen tutumunu asla kabul etmeyeceğiz. Emeklinin ekmeğini koruyacak bir hukuk düzeni için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. TBMM’yi göreve davet ediyoruz” denildi.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşını doğrudan bloke edilebilmesinin mümkün olduğuna karar verdi.
Bu karara tepki gösteren Bağımsız Emekliler Sendikası, 2021 Tüm Emekliler Sendikası, DİSK Emekli-Sen, Emekli Meclisleri Sendikası’nın oluşturduğu “Yurttaş Birlikteliği”, bu kararı Yargıtayın Kızılay’daki eski binası önünde protesto etti. Protestoya Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz ve CHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile Ankara Milletvekili Adnan Beker de destek verdi.
Yurttaş Birlikteliği adına burada okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Yargıtay, 21 Mart 2025 tarihinde verdiği içtihadı birleştirme kararıyla, bankaların tüketici kredisi sözleşmesi yapıp ödeyemeyen emeklilerin yaşlılık aylıklarına bloke koymasının önünü açmıştır. Bu karar, Anayasa’nın 2. maddesinde tanımlanan sosyal devlet ilkesine indirilen ağır bir darbedir. Emeklilerin ömür boyu çalışarak hak kazandığı yaşlılık aylığı temel gereksinimlerini bile karşılamaya yetmezken son nefeslik bu gelire el konulmak istenmesini, vicdanla bağdaştırmak mümkün değildir.
Sosyal devlet anlayışını ete kemiğe büründüren Anayasa’nın başlangıç bölümündeki, ‘Her Türk vatandaşının temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak onurlu bir hayat sürdürme ve maddi-manevi varlığını geliştirme hakkı’, 5. maddesindeki ‘Devletin; kişinin temel hak ve özgürlüklerini sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırma’ görevi, 17. maddesindeki, ‘Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı’, 60. maddesindeki ‘Sosyal güvenlik hakkı’, 61. maddesindeki ‘Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler’ şeklinde ifade edilen temel ilkeler, bu kararla açıkça ihlal edilmiştir.
“Yargıya olan güven bir kez daha sarsılmıştır”
Son yıllarda adım adım tasfiye edilen sosyal devlet, şimdi de Yargıtayın bu kararıyla derin yara almıştır. Emeklilerin açlık sınırı altındaki yaşlılık aylıkları, artık kredi alacaklarını daha kolay tahsil etsinler diye dev bankaların insafına terk edilmiştir. Bu durum, yargının zayıftan yana değil, güçlüden yana tutum aldığını göstermekte ve milyonlarca emekliyi derin bir hayal kırıklığına uğratmaktadır. Yargıya olan güven bir kez daha sarsılmıştır. Yargıtay, bu karan Anayasa’nın 48. maddesindeki ‘sözleşme özgürlüğü’ ilkesine ve tüketici sözleşmelerinde imzalatılan muvafakat yetkisine dayandırmaktadır. Oysa herkes bilmektedir tüketici kredisi sözleşmeleri, çaresiz yurttaşlara tek taraflı olarak dayatılmakta, hiçbir müzakere şans tanınmadan imzalatılmaktadır. Bu koşullarda ‘özgür irade’ den veya ‘adil sözleşmeden’ söz edilemeyeceği son derece açıktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince ‘haksız şart’ içeren sözleşmeler geçersizdir. Ayrıca bir sözleşmenin geçerliliği için aydınlatılmış onam şarttır.
“Tehlike sadece emeklilerle sınırlı değildir”
Yargıtay; İcra ve İflas Kanunu, Sosyal Güvenlik Kanunu ve Tüketiciyi Koruma Kanunu’nun özel hükümlerini bir kenara itip, ‘sözleşme özgürlüğü’ gibi genel bir kavrama dayanarak hukukun temel ilkesi olan normlar hiyerarşisini altüst etmiştir. Bu kararla Yargıtay, sosyal devletten yana değil, vahşi piyasa düzeninden yana bir tutum sergilemiştir. Tehlike sadece emeklilerle sınırlı değildir. Bu karar, tüm çalışanları tehdit etmektedir. Bankalara, alacaklarının tahsili için cebri icra yoluna gitmeksizin, maaşlara fiilen el koyma yetkisi verilmiştir. Bugün emeklilerin başına gelen, yarın çalışanların da kaderi olabilir. Yargıtayın kararında bu yetkiyi sınırlayacak hiçbir hukuki güvence bulunmamaktadır. Bizler, onurlu bir yasam mücadelesi veren milyonlarca emekli adına, tüketici haklarını ve sosyal devleti savunan Yurttaş Birlikteliği bileşenleri olarak, bu adaletsizliğe boyun eğmeyeceğiz.
“TBMM’yi göreve davet ediyoruz”
Yargının sosyal devleti değil, piyasa çıkarlarını önceleyen tutumunu asla kabul etmeyeceğiz. Emeklinin ekmeğini koruyacak bir hukuk düzeni için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. TBMM’yi göreve davet ediyoruz. Emeklilerin aylıklarının haczedilemeyeceğine ilişkin yasa hükümlerinin yorum yoluyla değiştirilmesine olanak veren ve tek yanlı dayatmayla müzakeresiz imzalatılan muvafakat beyanının geçerli olmadığı yönünde yasal düzenlemeler yapınız. Evrensel tüketici haklarını ve Tüketiciyi Koruma Kanunu’ndaki temel ilkeleri tüketiciyi ilgilendiren tüm yasalara egemen kılınız.”
Açıkalamaların ardından CHP’li Adnan Beker, açıklamaya katılanlar ve protestoyu takip eden gazeteciler ve emniyet güçlerine “emekli simidi” dağıttı.
Kaynak: ANKA