
Türkiye Maden İşçileri Sendikası, Cumhurbaşkanı kararı ile grev haklarının yasaklanmasına sert tepki gösterdi.
Sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada, “600 bini aşkın kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, insanca yaşayacak bir ücret ve hak ettiğimiz çalışma koşulları için taleplerimizi masaya taşıdık. Ancak gelinen noktada, hükümetin sunduğu zam teklifleri, ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon karşısında tüm madencilerin ve kamu işçilerinin beklentilerinin çok altında kaldı. Bu yasağın, bizi sindiremeyeceğini ve haklı taleplerimizden vazgeçiremeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz. Emek düşmanı bu tutum karşısında, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak her türlü yasal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadelemizi büyüteceğiz.” denildi.
Ülkemiz için değer üretiyoruz
Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, aylardır süren ve ne yazık ki bir anlaşmayla sonuçlanamayan kamu toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinin sonucunda, konfederasyonumuz Türk-İş’in aldığı grev kararıyla, bizler de grevimizi başlatma kararı almıştık.
Bilindiği üzere, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, 600 bini aşkın kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, insanca yaşayacak bir ücret ve hak ettiğimiz çalışma koşulları için taleplerimizi masaya taşıdık. Ancak gelinen noktada, hükümetin sunduğu zam teklifleri, ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon karşısında tüm madencilerin ve kamu işçilerinin beklentilerinin çok altında kaldı. Dünyanın en riskli ve en zor işkolunda çalışan madenciler, yerin yüzlerce metre altında ve yer üstünde ülkemiz için değer üretirken, geçim derdiyle boğuşmak zorunda bırakıldı.
Grev demokratik hakkımız
Yıllardır ülkemizin maden zenginliklerini işleyerek ekonomiye can veren, kimi zaman da depremde, yangında, selde, afetlerde ve madenlerde canını veren biz madenciler, hiç hak etmediğimiz bir ücret politikasına layık görülüyoruz. Alınteri ve bilek gücünden başka hiç bir sermayesi olmayan biz madencilere reva görülen bu değersizliği kabul etmiyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir ücreti bize çok görenler, sadece madenciyi yok saymıyor, aynı zamanda emeği, alınterini, ve ülkemizin lokomotifi olan işçileri yok sayıyor.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, üyelerimizin ve tüm kamu işçilerinin haklarını korumak adına her türlü uzlaşma çabasını gösterdik. Ancak diyalog kanallarının tükenmesi ve taleplerimizin karşılanmaması üzerine, demokratik ve anayasal hakkımız olan grev kararını almaktan ve uygulamaktan başka bir çaremiz kalmadı. Şimdi de emeklerimizi ve bizi yok sayanlar, en demokratik hakkımız olan grev hakkımı da elimizden alıyor.

Anayasal hakımız gasp edildi
Bugün, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, emeğimizin, haklarımızın ve alınterimizin bir kez daha hiçe sayıldığı bir kararla karşı karşıyayız. Alınan grev erteleme kararı, Anayasa ile güvence altına alınmış grev hakkımızın fiilen gasp edilmesidir. Bu karar, madenlerde canı pahasına çalışan, yerin metrelerce altında ekmeğini kazanmaya çalışan binlerce işçinin sesini kısmaya yönelik kabul edilemez bir adımdır.
Unutulmamalıdır ki grev hakkı, demokrasinin ve sendikal mücadelenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Simdi bu hakkımız da gasp ediliyor.
Bu erteleme kararı, sendikal hak ve özgürlüklere vurulmuş bir darbe olmanın yanı sıra, biz madencilerin sabrını zorlayan, bizi tamamen yok sayan, geleceğe dair umutlarımızı bitiren bir tutumdur.
Bu yasak bizi sindiremez
Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, bu haksız ve hukuksuz karara karşı sessiz kalmayacağımızı, mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.
Tüm hukuki merciler nezdinde yasal mücadelemizi başlatacak, Anayasal haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Madencilerin yaşadığı zorlukları, taleplerimizi ve bu erteleme kararının vahim sonuçlarını kamuoyuna anlatmaya devam edeceğiz. Tüm sivil toplum kuruluşlarını, emek örgütlerini ve duyarlı vatandaşlarımızı sesimize kulak vermeye davet ediyoruz.
Bu yasağın, bizi sindiremeyeceğini ve haklı taleplerimizden vazgeçiremeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz. Emek düşmanı bu tutum karşısında, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak her türlü yasal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadelemizi büyüteceğiz.