-Yüksek enflasyon ile adaletsiz vergi ve kesintiler emek gelirlerini eritmeye devam ediyor!
-2025’in ilk iki ayında enflasyonun emek gelirlerine iki aylık faturası en az 101 milyar 198 milyon TL!
-Asgari ücret ilk iki ayda enflasyon karşısında 1.640 TL eridi.
-Asgari ücretin 1,5 katı düzeyinde ücretin 4’te 1’i daha işçinin cebine girmeden vergi, kesinti ve enflasyona gitti.
-Asgari ücretin üç katı ücreti olan bir çalışanın Ocak-Şubat 2025 enflasyon kaybı 4.399 TL.
-Asgari ücretin Ocak-Şubat 2025’teki kesinti ve enflasyon kaybı 5.541 TL.
DİSK-AR tarafından hazırlanan “Ücret Kayıpları İzleme Raporu yayımlandı.”
Rapor, emek gelirlerinde vergi ve kesintiler ile enflasyon yüzünden yaşanan kayıpları aylık olarak izlemeyi amaçlıyor. Raporda, işçiler, memurlar ve emeklilerin ücret, maaş ve aylıklarında enflasyon ve kesintiler nedeniyle yaşanan kayıpların boyutları ortaya konuyor. Bilindiği gibi enflasyon ve kesintiler emek gelirleri üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Vergi ve kesintiler nedeniyle harcanabilir parasal gelir azalırken, enflasyon harcanabilir gelirin alım gücünü eritiyor. Dolayısıyla hem vergi ve kesintiler hem de enflasyon gelir bölüşümünü daha da kötüleştiriyor.

Enflasyonun emek gelirlerinde yarattığı iki aylık toplam kayıp
Enflasyonun işçi ücretleri, memur maaşları ve emekli aylıklarında yarattığı toplam kayıp devasa boyutlara ulaşıyor. Ocak ve Şubat 2025’te TÜİK tarafından açıklanan yüzde 7,42’lik iki aylık resmi enflasyonun iki ayda emek gelirlerinde yarattığı toplam kayıp en az 101 milyar TL oldu. Bu kayıp sonraki aylarda katlanarak artmaya devam edecek.
Bilindiği gibi işçi ücreti ay sonunda veya bir sonraki ayın başında ödeniyor. Memur maaşları ay ortasında, emekli aylıkları ise her ayın ikinci yarısında ödeniyor. Bu nedenle emek gelirleri fiyat artışlarını takip ediyor. O yüzden enflasyonun etkisi daha ücret, maaş ve aylıklar ele geçmeden başlıyor.
Ocak ve Şubat 2025’te iki aylık resmi enflasyonun işçi ücretlerinde yarattığı kayıp 55,8 milyar TL olarak hesaplanırken memur maaşlarındaki kayıp 22,6 milyar TL, emekli aylıklarındaki kayıp ise 22,8 milyar TL olarak tahmin edildi. Emek gelirlerindeki iki aylık toplam kayıp ise en az 101,2 milyar TL olarak hesaplandı.
Enflasyon emek gelirlerini tekil olarak da aşındırıyor. Örneğin 22.105 TL olan net asgari ücretin şubat ayında işçilerin cebine girer girmez yaşadığı iki aylık kayıp 1.640 TL oldu.
Asgari ücretin bir buçuk katı brüt ücreti (neti 31.400 TL) olan bir işçinin enflasyon kaybı 2.330 TL olurken, asgari ücretin iki katı düzeyinde brüt ücreti (neti 40.700 TL) olan bir işçinin enflasyon kaybı 3.020 TL, asgari ücretin 2,5 katı düzeyinde brüt ücreti (neti 50.000 TL civarı) olan bir işçinin enflasyon kaybı 3.709 TL oldu.
Emek gelirlerindeki bu gibi tekil kayıplar tüm emek gelirlerinde birikimli devasa bir kayıp yaratmaktadır. Ortalama ücret, maaş ve aylıklar, toplam işçi, memur ve emekli sayısı ile çarpılınca toplam kayıp yukarıda anlatıldığı gibi iki ay için 101 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşti.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerine ilişkin ihtiyat payını dikkate alarak hesaplanan miktarların olası en düşük kayıplar anlamına geldiği ve yıl içinde birikimli olarak artacağı dikkate alınmalıdır.
Emek gelirlerinde yaşanan kayıplar
Bu araştırmada 5 işçi ücret grubu ele alınarak brüt ücretlerin vergi ve kesinti ile enflasyon karşısındaki tekil (bireysel) erimesi ortaya konmaktadır. Asgari ücret (26.006 TL), asgari ücretin 1,5 katı (39.008 TL), asgari ücretin iki katı (52.011 TL), asgari ücretin 2,5 katı (65.014 TL) ve asgari ücretin 3 katı (78.017 TL) düzeyindeki brüt ücretlere önce yasal vergi ve prim kesintileri uygulanmış, ardından bulunan net harcanabilir ücretin enflasyon karşısındaki erimesi hesaplanmıştır. Ayrıca, bu bölümde en düşük emekli aylığı ile en düşük memur maaşının enflasyon karşısındaki kaybı da ele alınmaktadır.
Hesaplama yöntemi için metaveriye bakılabilir. 2024 yılında asgari ücret yılda bir kez belirlendi. 2025 yılı asgari ücreti ise 2024 yıl sonu enflasyon oranının oldukça altında, yüzde 30’luk bir artışla brüt 26.006 TL ve net 22.105 TL olarak belirlendi. 2025 yılı asgari ücretinin 2024 yıllık enflasyonundan çok düşük belirlenmesi ücretle çalışanları ciddi bir kayba uğrattı. Ancak bu çalışmada 2025 için belirlenen asgari ücretin 2025 resmi enflasyonuna göre kaybı dikkate alındı. Önceki kayıplar bu çalışmanın konusu değil. Bu konuda DİSK-AR tarafından yapılan diğer
araştırmalara (asgari ücret araştırmaları gibi) bakılabilir.
Ücretlerde yaşanan kayıp
1-Asgari ücrette yaşanan kayıplar
Türkiye’de işçilerin ezici bölümü asgari ücret civarında bir ücretle çalışmaktadır. Bu nedenle asgari ücretin enflasyon karşısındaki kaybı, milyonların kaybı anlamına gelmektedir. 2025 asgari ücreti brüt 26.006 TL olarak belirlendi. Asgari ücret gelir vergisinden istisna olsa da 3.901 TL tutarında SGK primi ve işsizlik sigortası primi kesintileri söz konusudur. Böylece kesintiler sonrası asgari ücret net 22.105 TL olmaktadır.
TÜİK verilerine göre Ocak 2025 ve Şubat 2025’te iki aylık resmi enflasyon oranı yüzde 7,42 olarak gerçekleşmiştir. Böylece net asgari ücretin enflasyona göre kaybı Şubat 2025’te toplam 1.640 TL’dir. Asgari ücret, işçilerin eline geçtiği ay net 20.465 TL’ye gerilemiştir. 26.006 TL’lik brüt asgari ücrette iki ayda 5.541 TL kayıp yaşamıştır.
2-Asgari ücretin 1,5 katı düzeyinde ücretlerde yaşanan kayıplar
TÜİK Gelir Dağılımı İstatistikleri serilerine göre son yıllarda Türkiye’de ücretli ve yevmiyelilerin ortalama aylık net geliri asgari ücretin 1,7 ile 1,8 katı düzeyindedir. Bu nedenle asgari ücretin 1,5 ve 2 katı düzeyindeki ücretlerde yaşanan kesinti ve enflasyon kaybı ülkedeki tüm ücretli çalışanların ortalama ne kadar kayıp yaşadığını ifade etmesi açısından önemlidir.
2025 Ocak ve Şubat ayları itibarıyla brüt asgari ücretin 1,5 katı 39.008 TL’dir. 39.008 TL’lik brüt ücretin gelir vergisi, damga vergisi, işsizlik sigortası primi ve SGK primi sonrası ele geçen neti 31.400 TL olmaktadır. Böylece ücretin 7.608 TL’si doğrudan vergi ve kesintilere gitmektedir. İki aylık yüzde 7,42’lik enflasyon kaybı sonrası ise reel net ücret 29 bin TL’ye gerilemektedir. Toplam kesinti ve enflasyon kaybı 9.938 TL’ye ulaşmaktadır. Asgari ücretin 1,5 katı düzeyindeki ücrette daha yılın ikinci ayında brüt ücretin dörtte biri oranında bir erime yaşamıştır
3-Asgari ücretin iki katı düzeyinde ücretlerde yaşanan kayıplar
Brüt asgari ücretin 2 katı düzeyinde (brüt 52.011 TL) bir ücretle çalışan işçinin eline geçen, ücret toplam kesinti ve enflasyon karşısındaki erimeyle birlikte yılın ikinci ayında 37.676 TL’ye gerilemektedir. Brüt ücretten vergi ve kesintiye 11.315 TL gitmekte ve nominal ücret Şubat 2025 itibarıyla 40.696 TL’ye gerilemektedir.
Ocak 2025 ve Şubat 2025 iki aylık resmi enflasyon karşısındaki kayıp sonrası işçinin eline geçen ücret 3.020 TL daha azalmaktadır. Böylece işçinin ücreti 14.335 TL kayıp yaşamaktadır.
4-Asgari ücretin 2,5 katı düzeyinde ücretlerde yaşanan kayıplar
Asgari ücretin 2,5 katı düzeyindeki brüt ücrette (65.104 TL) toplam kesinti ve enflasyon kaybı 18.731 TL’ye ulaşmaktadır. Brütü 65.014 TL olan ücretin Şubat 2025’te vergi ve kesinti kaybı 15.022 TL olmakta ve ücret, net 49.992 TL’ye gerilemektedir. Ocak-Şubat 2025 enflasyonu sonrası ise işçinin reel net ücreti 46.283 TL’ye düşmektedir. Böylece asgari ücretin 2,5 katı ücret düzeyinin netinde enflasyon kaybı 3.709 TL olmaktadır.
5-Asgari ücretin 3 katı düzeyinde ücretlerde yaşanan kayıplar
Ücret düzeyi artıkça kesinti ve enflasyon kaybı büyümektedir. Asgari ücretin 3 katı düzeyinde, Şubat 2025’te işçinin eline geçen harcanabilir net reel ücret brüt ücretin yüzde 70’ine gerilemektedir.
Şubat 2025’te brüt 78.017 TL olan ücret önce vergi ve kesintiler sebebiyle 18.729 TL’lik bir kayıp yaşamakta, ardından enflasyon karşısında 4.399 TL erimektedir. Böylece reel net ücret 54.899 TL’ye kadar gerilemektedir.
Asgari ücret ve katları şeklinde düzenlenmiş beş ücret düzeyinde Şubat 2025’te toplam vergi ve prim kesintisi 5 bin ile 23 bin TL arasında gerçekleşmektedir. Nominal net ücretlerin enflasyon karşısındaki kaybı ise 22 bin ile 59 bin TL arasında değişmektedir.
Memur maaşları ve emekli aylıklarındaki kayıplar
-En düşük memur maaşının kaybı
Memur maaşlarında vergi ve kesinti uygulaması işçi ücretlerinden farklıdır. Bu nedenle memurların vergi ve kesinti kaybı bu rapora dahil edilmemiştir. Emeklilerin aylıklarına ise vergi kesintisi uygulanmamaktadır. Bu nedenle memur maaşları ve emekli aylıkları doğrudan net gelir üzerinden enflasyon kaybı olarak hesaplanmıştır. Memur maaşları ile emekli aylıkları enflasyon karşısında değer kaybetmeye devam etmektedir.
Ocak ve Şubat 2025 itibarıyla en düşük memur maaşı 43.726 TL’dir. Bilindiği Ocak 2025’te memur maaşları 6 aylık resmi enflasyon olan 15.75’ten yaklaşık 4 puan daha düşük (%11,54) artırıldı. Gerek resmi enflasyon ile memur toplu sözleşmesiyle belirlenen zam oranı arasındaki yaklaşık 4 puanlık fark gerekse yüzde 7,42’lik Ocak ve Şubat 2025 toplam enflasyon kaybı sonrası memurların eline geçen en düşük reel maaş Şubat 2025’te 38.711 TL olmaktadır. Yılın ikinci ayında memur maaşlarında toplam kayıp 5.015’ye ulaşmıştır. Konuyla ilgili detaylar metaveride yer almaktadır.
-En düşük emekli aylığının kaybı
Aralık 2024’te 12.500 TL’ye tamamlanan en düşük emekli aylığı Ocak 2025’ten itibaren 14.469 TL’ye tamamlanmaya başladı. Asgari ücretin ve en düşük memur maaşının çok altında belirlenen ve emeklileri açlığa mahkûm eden aylıklar, enflasyonun etkisiyle daha da düşmektedir. En düşük emekli aylığı iki ayda 1.074 TL değer kaybetmiştir. 14.469 TL’lik en düşük emekli aylığı Ocak-Şubat 2025’te iki aylık enflasyon kaybı sonrası 13.395 TL’ye gerilemiştir.
Sonuç
Enflasyon ve adaletsiz vergi-kesinti yükü emek gelirlerinde büyük kayıplara yol açıyor.
Uzun süredir devam eden yüksek enflasyonun emek gelirlerine sadece 2025 yılının ilk iki ayındaki faturası en az 101 milyar TL olarak tahmin edildi.
Ücretlerin sabit, fiyatların serbest olması nedeniyle emek gelirleri enflasyonun altında ezilmektedir. Hükümetin izlediği alım gücünü ve ücretleri bastırmayı amaçlayan ekonomi politikası enflasyonun faturasının emek gelirleri üzerine yüklenmesine yol açmaktadır.
Enflasyon ve adaletsiz vergi-kesinti sistemi emek gelirlerini eriterek gelir bölüşümü daha da adaletsiz hale getirmekte ve yoksulluğu artırmaktadır.