Türkiye’de eczacılığın 185. yıl dönümü dolayısıyla, İstanbul Eczacı Odası İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı.
İstanbul Eczacı Odası üyeleri, “Dört duvardan fakülte olmaz”, “Fakülte açmak siyasi ranttır”, “Fakülte enflasyonunu ENAG bile hesaplayamıyor”, “Plansız fakülte = İşsiz eczacı” dövizleri açarak, son 20 yılda plansız şekilde açılan eczacılık fakültelerinin çokluğuna ve binlerce işsiz eczacının durumuna dikkat çekildi.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Şeker Pınar Özcan, “İktidarı da muhalefeti de uyarıyoruz. Halk sağlığı tehdit altındadır çünkü bugün Türkiye’de bilim insanı yetiştirmek yerine apartmandan bozma üniversiteler açarak yeni mezun işsizler ordusu yaratılmaktadır” dedi.
“Bizler, halkımızın eczacılarıyız!”
İEO Başkanı Özcan basın açıklamasında şunları ifade etti:
Bilimsel eczacılığın 185. yılını kutladığımız 14 Mayıs haftasında, kökleri insanlık tarihi kadar eski Eczacılık mesleği mensupları olarak, yine insan adına ve toplum sağlığı adına meslektaşlarımız ve gençlerimiz adına sözümüz var.
1956 yılından beri var olan örgütlü yapımızla biz eczacılar, ülkemizin her ili, mahallesi, köyünde, hem mesleğimizin hem de halk sağlığının yararına hizmet veriyoruz. Bizler, halkımızın eczacılarıyız!
Pandemi gibi, deprem felaketi gibi olağanüstü dönemlerde biz eczacılar, halkımızın hep yanında olduk.
“Halk sağlığı tehdit altındadır!”
Tarihe not düşelim:
“Biz eczacılık mesleğimizi iyi yapıyoruz ve sadece eczacılık yapmak istiyoruz!”
Bugün burada iktidarı da muhalefeti de uyarıyoruz!
Halk sağlığı tehdit altındadır!
Çünkü bugün Türkiye’de bilim insanı yetiştirmek yerine, apartmandan bozma üniversiteler açarak yeni mezun işsizler ordusu yaratılmaktadır.
Sağlık Bakanlığının, Sağlıkta İnsan Kaynakları 2023 Vizyonu Raporuna göre olması gereken eczacı sayısından 9500 fazla sayıda eczacı vardır. Türk Eczacıları Birliği kayıtlarına göre de Türkiye’de şu anda 9500 eczacı işsizdir. Ve buna önümüzdeki ay mezun olacak 4500 eczacı dahil değildir. 20 yıl önce 8 olan Eczacılık Fakültesi sayısı bugün 62‘ye ulaşmıştır.
“Eğitim ve sağlık, ticaretin konusu olmuştur”
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre, eğitim ve sağlık, temel insan hakları olarak tanımlanmıştır ve devlet tarafından karşılanmak zorundadır. Buna rağmen bugün ülkemizde eğitim ve sağlık, ticaretin konusu olmuştur.
Eğitim ve sağlık ciddi bir iştir. Bir ülkenin geleceğidir!
Ancak halkımızın sağlığı ve gençlerimizin geleceği ekonomiye, siyasete, ranta kurban edilmektedir.
Artık bu aymazlıktan acilen vazgeçilmelidir!
Sağlık Bakanlığı’na ve Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı’na sesleniyoruz:
Sağlıklı bir eczacılık eğitimi için;
-Artık eczacılık fakültesi açılmasına son verilmelidir!
-Eczacılık Fakültesi kontenjanları yüzde 50 oranında düşürülmelidir.
-YKS sıralama barajını 60 bine çekilmelidir
-Mevcut ve öğrenci alımına başlamamış Eczacılık Fakülteleri AR-GE merkezlerine veya akademisyen yetiştiren kurumlara dönüştürülmelidir.
-Yeni mezun eczacılarımız için kamuda kadro açılmalı, ilaç sanayiinde eczacı kadrosu zorunluluğu getirilmeli ve Eczacılıkta Uzmanlık alanları artırılmalıdır.
TBMM’deki Eczacı vekillerimize sesleniyoruz;
Sağlık zincirinin vazgeçilmez halkası olan mesleğimiz, genç meslektaşlarımız fakülte enflasyonu nedeniyle gelecek endişesi içindedir.
Eğitim politikası bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir.
Mesleğimizin ve genç meslektaşlarımızın geleceği için taleplerimize mecliste sahip çıkın!
Bu plansızlık ve kaos biliyoruz ki sadece bizim mesleğimizin sorunu da değil. Tıp, Diş Hekimliği ve Hukuk başta olmak üzere tüm mesleklerde benzer sorunlar yaşanıyor.
Bu vesile ile ilgili tüm meslek örgütlerini de bu liyakatsizliğe, bu plansızlığa, fakülte enflasyonuna karşı, ses yükseltmeye ve hep birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
Bizler, sonuç alana dek her türlü demokratik eylemi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.