Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Kocaeli’de kurulu Bekaert işyerlerinde toplu iş sözleşmesi (TİS) öncesi işverenden sendikal örgütlenmeyi kırmaya dönük ayak oyunları tezgâhlanıyor.
Birleşik Metal-İş tarafından yapılan yazılı açıklamada, TİS öncesi Bekaert işverenin, İzmit ve Kartepe’de kurulu iki fabrikayı tek şirket altında birleştirme adı altında TİS sürecini zora sokmaya ve sendikal örgütlenmeyi dağıtmaya çalıştığı belirtildi.
Birleşik Metal-İş, “Bekaert işçilerinin iradesi, kurulan tezgâhlarla teslim alınamaz!” başlıklı açıklamasında şunları vurguladı:
Kocaeli’de sendikamızın örgütlü olduğu Bekaert İzmit Çelik Kord Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönetimi, iki ayrı şirket olarak faaliyet gösteren fabrikalarının 26.04.2024 tarihinden itibaren tek bir şirket çatısı altında faaliyetlerine devam edeceğini ilan etmiş ve söz konusu şirket birleşmesi bu tarihte gerçekleşmişti. İzmit ve Kartepe’de bulunan fabrikalar, bu tarihten itibaren faaliyetlerini yeni bir şirket unvanıyla, Bekaert Çelik Kord Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adıyla devam ettiriyor.
Sendikal iradeye saldırı
Bekaert işçilerinin 2024-2026 dönemi toplu iş sözleşmesinin ve yetki döneminin arifesinde yapılan bu girişimin Bekaert işçilerinin sendikal iradesine açık bir saldırı girişimi olduğunu, daha önce üyelerimize ve kamuoyuna dönük yaptığımız açıklamalarla ifade etmiştik.
Bakanlık yetkiyi geciktiriyor
Mevcut durumda, sendikamızın toplu iş sözleşmesi, ağustos ayı itibarıyla sona erecektir. Sendikamız, yasal olarak yetki başvurusu yapılması gereken 04.05.2024 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunmuştur. Bakanlık yaptığımız yetki müracaatına henüz olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermemiştir.
Bugün bazı yerel basın organlarına yansıyan haberlerde, şirket birleşmesinden önce işletmenin Kartepe fabrikasında yetkili sendika olan Özçelik-İş Sendikası’nın 06.05.2024 tarihinde, yani sendikamızın yetki başvurusundan 2 gün sonra başvuruda bulunmasına rağmen, Bakanlığın jet hızıyla söz konusu sendikaya yetki tespitini yazdığına ve Bekaert Çelik Kord işletmesinde yetkili sendikanın artık Özçelik-İş olduğuna dair ifadeler yer almaktadır.
Üye çoğunluğu sağlandı
Kamuoyunda kafa karışıklığına yol açmaması açısından Bekaert’ta sendikaların yetki durumuna dair gelinen durumu özetle açıklamak gerekirse;
Toplu sözleşme öncesinde yapılan bu girişimin işyerinde yaratacağı huzursuzluk nedeniyle askıya alınması gerektiğini, Bekaert’ta işyeri huzurunun ve çalışma barışının korunması için bunun zorunlu olduğunu şirket yönetimine defalarca ifade ettik.
Tüm girişimlerimize karşın şirket birleşmesinin gerçekleştirilmesinin ardından, sendikamız iki işyerinde 6356 sayılı yasanın aradığı yeterli üye çoğunluğunu sağlayarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na 04.05.2024 tarihinde yetki müracaatında bulunmuştur. Bakanlık başvurumuza henüz bir yanıt vermemiştir.
İşverenin koltuk değne mi, işçi sendikası mı?
Özçelik-İş Sendikası’na yangından mal kaçırırcasına yazılan “yetki tespiti”, işyerinde yetkili sendikayı belirleyen nihai belge niteliği taşımamaktadır.
İşveren, sendika ve Bakanlık eliyle sahneye koyulan bu oyuna, yazılan bu yetki tespitine sendikamızın itiraz hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla işyerinde sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için gerekli olan “yetki belgesi”nin hangi sendikaya verileceği, birkaç yıl sürecek mahkeme süreçlerinin neticesinde belirlenecektir.
Bekaert İzmit fabrikasında 400 üyeyi temsil eden, 30 yılı aşkın bir örgütlülüğü bulunan sendikamızın varlığını hiçe sayarak yapılan şirket birleşmesine ve sonrasında işverenlere koltuk değnekliği yapan bir sendikayla kalkışılan yetki oyununa elbette sessiz kalmayacağız.
Bekaert, geçmişte önemli mücadeleler yürüttüğümüz, sendikamızın tarihi kadar derin köklerimizin olduğu bir fabrika. Daha 2023 yılının başında Bekaert’ta grev yasağına karşı yaptığımız şanlı grevle sendikal mücadele tarihinde yeni bir sayfa açtık. Bekaert’ta grev süreciyle başlayan, daha sonra işyeri baş temsilcimizin işten atılmasıyla devam eden sendika karşıtı tutum ve davranışlar, toplu sözleşme sürecinin hemen öncesinde şirket birleştirmesi gündemiyle yeniden karşımıza çıkarıldı.
Bekaert işvereninin Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin elde ettiği sendikalı çalışma düzenini sonlandırmak için uzun süredir büyük bir heves içerisinde olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla yaşanan bu durum Bekaert işçilerini Birleşik Metal-İş’ten koparıp esaret altına alma operasyonudur.
‘Ali Cengiz oyunları’ örgütlü mücadeleyi engelleyemez
Bekaert bünyesindeki iki fabrikada çalışan bin işçi oyunlarla, tezgâhlarla “yetkili” yapılmaya çalışılan sendikayı çok iyi tanıyor. Sendika kılığına girerek her dönem Bekaert işçilerinin ortak mücadelesine, toplu iş sözleşmelerinin daha iyi şartlarda bitirilmesine engel olanlardan Bekaert işçilerine fayda gelmeyeceği çok açıktır.
Önümüzdeki günlerde konuya dair ayrıntılı bir basın açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz. Bekaert işçilerini 30 yıldır örgütlü oldukları sendikasından bu tarz Ali Cengiz oyunlarıyla koparma girişimlerine geçit vermeyeceğiz.
Ali Cengiz Oyunu Ne Demek?
Ali Cengiz Oyunu deyimi, kurnazlık yaparak karşı tarafı aldatmak demektir. Menfaatleri için yalan söyleyen, hile yapan ve insanları kandırmaktan hiç çekinmeyen insanlar için bu deyim kullanılır.
Ali Cengiz Oyunu Deyiminin Anlamı (TDK)
1.Anlamı: Kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen insanların yaptığı hile.
2.Anlamı: Dürüstmüş gibi görünüp sürekli yalan söylemek.