Erkeklerle aynı işi yapan kadınlar hâlâ daha düşük ücret alıyor. ILO verilerine göre kadınlar, erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık 77,4 sent kazanıyor. Bu hızla eşitlik için bir asırdan fazla beklemek gerekecek.
Kadınların erkeklerle aynı işi yapmasına rağmen daha düşük ücret alması, iş yaşamındaki en temel eşitsizliklerden biri olmaya devam ediyor. 2020 yılında ilk kez kutlanan 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü, bu duruma ilişkin farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu günün Eylül ayında ilan edilmesinin nedeni ise yılın bu noktasında erkeklerin, kadınların yılsonuna kadar kazanacağı tutarı çoktan kazanmış olması olarak açıklanıyor.
İşgücüne katılırken erkeklerden daha fazla zorluk yaşayan kadınlar, terfi, yönetim kadrosuna geçiş gibi durumlarda da benzer sorunlarla karşılaşıyor. Çok daha fazla kriteri sağlamak durumunda bırakılan kadınlar, cinsiyet ayrımcı tutum nedeniyle eşit koşullarda çalışamıyor. Sağlık sigortası, mesai ücreti, ücretli izin gibi koşullardan yararlanma oranları da daha düşük seyrediyor.
BirGün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 İstatistiklerle Kadın bültenine göre, cinsiyetler arası ücret farkı, en eğitimli kesimlerde bile önemli ölçüde devam ediyor. Üniversite mezunu kadınlar, erkek meslektaşlarına göre ortalama yüzde 17,4 daha az kazanırken ilkokul eğitimi almış kadınlar yüzde 13,2 daha az kazanıyor. Ayrıca Türkiye’de çocuklu kadınlar, çocuksuz kadınlara göre ortalama olarak yüzde 11 daha az kazanç elde ediyor. Yine TÜİK’e göre 2023 yılında erkeklerin ortalama hanehalkı fert geliri ile kadınların ortalama hanehalkı fert geliri arasındaki fark yüzde 27 olarak ölçülüyor. Bu oran 2013 yılında yüzde 21 düzeyinde gerçekleşiyordu.
1 dolara karşılık 77,4 sent
ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Hassan, dünyada ücret farklarına ilişkin tabloyu değerlendirdi. Hassan, cinsiyetler arası ücret farkının, bölgeler ve sektörler arasında farklılık göstermekle birlikte, tüm dünyada devam ettiğini kaydetti. 2024 yılında, kadın çalışanların erkek meslektaşlarının kazandığı her dolar başına sadece 77,4 sent kazandığını vurgulayan Hassan, mevcut hızla, bu farkın kapanmasının bir asırdan fazla sürebileceğine dikkati çekti.
Hassan, ulusal ortalamaların ötesinde, cinsiyetler arası ücret farklarının sektör, meslek ve istihdam türüne göre de büyük farklılıklar gösterdiğine dikkati çekti. ILO ve WHO’nun ortaklaşa yürüttüğü küresel bir araştırmaya değinen Hassan, araştırmanın kadınların çalışanların çoğunluğunu oluşturduğu sağlık ve bakım sektöründe bile, eğitim, iş seviyesi ve deneyim dikkate alındığında erkeklerden ortalama yüzde 24 daha az kazandığını ortaya koyduğunu belirtti.
Hassan yaptığı açıklamada, cinsiyetler arası ücret farkının devam etmesine neden olan daha derin yapısal engellerin ele alınmasının büyük önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:
“Kadınların daha yüksek ücretli ve erkek egemen sektörlere erişiminin desteklenmesi, bakım ve sosyal hizmet işlerinin değerinin yeniden tanınması ve eşit eğitim-terfi fırsatlarının sunulması bu alandaki temel adımlardandır. Ücret belirlemede cinsiyet temelli önyargıların giderilmesi ve evrensel çocuk bakımı ile paylaşımlı ebeveyn izni gibi politikalarla ücretsiz bakım işlerinin adil biçimde paylaşılması da işyerinde eşitliğin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Hem Türkiye’de hem de küresel olarak, ücret eşitliğini geliştirmek için gerekli araçlar elimizin altında. Eşit ücret bir tercih değil, temel bir haktır.”