“Esneklik” adıyla kölelik düzeni kuruluyor. Bakanlık protokolüyle halk eğitimi merkezleri OSB’lere bağlanarak kursiyerler ucuz işgücü yapılacak. Ekonomi yönetiminin gündeminde de çocukları okuldan uzaklaştırmak var.
AKP iktidarının son yıllarda her alana yaydığı “esneklik” politikası, emeği güvencesizlikle eşitleyen yeni bir aşamaya taşındı. Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında imzalanan protokolle, “Esnek Mesleki Eğitim Modeli” yürürlüğe girdi. Buna göre, MEB’e bağlı halk eğitimi merkezlerindeki kursiyerler, OSB’lerde çalıştırılacak. Model, hak gasplarıyla patronlara bedava işgücü yaratıyor.
AKP iktidarının favorisi
BirGün’den Melisa Ay’ın haberine göre, AKP iktidarının son yıllarda daha fazla kullandığı kelimelerden ‘esnek’, güvencesiz ve sömürüye açık biçimde çalıştırılmayı örten bir süs haline getirildi. İktidarın ‘fayda’larını anlatmakla bitiremediği esnek çalışma modeli, genç, kadın, çocuk, yaşlı her kesimin emeğine göz koyulduğunun bir diğer ispatı oldu.

Zorunlu eğitimi hedefe koyan iktidarın “Aile Yılı” ile “Kadınlara ayrıcalık” olarak sunmaya çalıştığı esnek çalışma, emeğin değerinin harçlıklaştırılmasına ve kıdem tazminatından sigorta primine kadar her türlü hakkın saldırıya açık hale getirilmesine yol açıyor.
Son olarak “Esnek Mesleki Eğitim Modeli” adıyla açıklanan çalışma biçimi, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı arasındaki protokolle yürürlüğe kondu. Bu modelle MEB bünyesindeki Halk Eğitimi merkezleri bünyesindeki kursiyerler, Organize Sanayi bölgelerinde (OSB) çalıştırılacak. Sanayi, aradığı bedava emeği okullardan sonra MEB bünyesindeki kurslarda buldu.
Ülkedeki 282 OSB ile 246 halk eğitimi merkezi eşleştirildi. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü protokolü “Halk eğitimi merkezlerinin esnek yapısı ve mesleki eğitim tecrübesi, sanayicinin ihtiyacı ile bir araya getirildi” diyerek anlattı. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan sanayi sektöründe üretim biçimlerinin hızlı değişim gösterdiğini, değişime cevap verebilmek için de esnek modellere ihtiyaç olduğunu söyledi. İnan, kurs süresinin de istenildiği gibi değiştirilebileceğini söyleyerek “Halk Eğitim merkezlerimizin müfredat modeli, süre modeli 3 ay istersek 3 ay, 6 ay istersek 6 ay, 9 ay istersek 9 ay. Müfredatı isteğe göre dizayn edebiliyoruz. Böylece hem sanayinin mevcut insan kaynağı ihtiyaçları hızlıca karşılanabilecek hem de yeni ihtiyaçlar çıkarsa ona çok esnek cevap oluşturulabilecek” dedi. Taraflar defalarca esneklik vurgusu yaparken sanayinin “yeni ihtiyaçları” arasında kolay, geçici, güvencesiz, tazminatsız, teşvikli, ucuz istihdam modeli olduğu anlatıldı. Bakanlıklar, işbirliği protokolünün detaylarını dahi açıklamadı.
Çocukları devlet eliyle işçileştiren MESEM’ler ve harçlıkla çalışmayı meşrulaştıran İşgücü Uyum Programı (İUP) gibi modeller ileriye taşınacak, kölelik yolunda bir adım daha atılacak. Meslek edinmek ya da mesleki bilgilerini artırmak için bu kurslara giden yetişkinler, ucuz işçiliğe yönlendirilecek. Dönemlik, sözleşme bazlı işlerde kıdem ve ihbar tazminatı gibi en temek hakları gasp edilerek asgarinin de altındaki ücretlere çalıştırılacaklar.

Ekonomi yönetimi çocukların yakasında
Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) dün toplandı. Toplantıya, ekonomi yönetiminin yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile AKP’liler de katıldı. EKK, toplantının ardından yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, eğitim süresinin kısaltılarak çocukların işçileştirilmesi ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılması planı için “Potansiyel işgücünün ekonomiye aktif katılımını teşvik” bahanesi bulundu. Toplantının bir diğer gündemi, “Yeni nesil çalışma modellerine ilişkin sosyal taraflarla diyalog çerçevesinde yürütülen mevzuat hazırlıklarında gelinen aşama ele alınmıştır” diyerek açıklandı.
Patronlara kıyağı neredeyse her şeyin üstünde tutan iktidar çocuk emeğine göz diktiğini de gizlemiyor. AKP iktidarının sermayeyle el ele hedefi işçilik yaşını erkene, emeklilik yaşını geçe çekmek. Yaşlılara ölene dek çalışmayı, güvencesiz koşullarda çalışırken ölmeyi dayatan ücret politikası; çocuklara da okul sıraları yerine üretim bantlarını, atölyeleri işaret eden eğitim politikasıyla işbirliği içinde.
Mevcut eğitim sistemini hedef alan sermayedarlar, her fırsatta eğitim süresinin kısaltılmasını talep ederken Milli Eğitim Bakanlığı, mevcut kabinenin tümü gibi talepleri yerine getirmeye istekli. Zorunlu eğitimi tırpanlamak için tam gaz hareket eden Bakanlık, patronların takdirini kazanıyor. Kentlerde ticaret oda ve borsaları, yurt çapında patron örgütleri her gün “ucuz emek ve işgücü piyasasına erkenden katılım” arzularını yineliyor.