Yeni Dünya https://yenidunya.org Yeni Günün Habercisi Fri, 19 Apr 2024 11:09:16 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://yenidunya.org/wp-content/uploads/2022/02/cropped-YD-ikon-512-1-75x75.png Yeni Dünya https://yenidunya.org 32 32 Yoksulluk çocuk işçiliğini artırıyor https://yenidunya.org/emek-gundemi/29858/yoksulluk-cocuk-isciligini-artiriyor/ Fri, 19 Apr 2024 11:09:15 +0000 https://yenidunya.org/?p=29858 Geçen yıla göre 3.5 puan arttı! Erkek çocukların yüzde 32,2, kız çocukların yüzde 11,5 çalışıyor

Yoksulluk çocuk işçiliğini artırıyor

TÜİK’in ‘İstatistiklerle Çocuk, 2023’ verileri, çocuk işçiliğindeki ürkütücü artışı gözler önüne serdi. Resmi verilere göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 22,1’e yükseldi. Geçen yıla göre çocuk işçiliği 3,5 puan arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yılı çocuk istatistiklerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 22.1’e yükseldi. Geçen sene bu oran yüzde 18.7’ydi.
İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oranın erkek çocuklar için yüzde 32,2 kız çocuklar için yüzde 11,5 olarak tespit edildi.

Türkiye çocuk nüfusu
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34’ünü çocuklar oluşturdu. Çocuk nüfusun %51,3’ünü erkek çocuklar, %48,7’sini kız çocuklar oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun %48,5’ini oluştururken bu oran 1990 yılında %41,8 ve 2023 yılında %26,0 oldu.

Çocuklar eğitimden uzaklaşıyor
Ülke genelinde yoksulluk derinleştikçe çocuk işçiliği artıyor, çocuklar eğitimden uzaklaşıyor. 2021’de yüzde 16,4 olan çocuk işçiliği, geçen sene yüzde 18,7’ye yükselirken, bu sene ise yüzde 22,1’e ulaştı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34’ünü çocuklar oluşturdu.
Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre ise okul öncesi eğitim seviyesinde beş yaş net okullaşma oranı 2023’te, yüzde 81,6’dan yüzde 85’e çıktı.
Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı sonuçlarına göre eğitim kademesinde ortaokul tamamlama oranı yüzde 96,3, ortaöğretim tamamlama oranı ise yüzde 80,3’e yükseldi.

Yoksulluk çocuk işçiliğini artırıyor
]]>
İşsizlik Fonu büyüyor, yararlanan işsiz azalıyor https://yenidunya.org/emek-gundemi/29855/issizlik-fonu-buyuyor-yararlanan-issiz-azaliyor/ Fri, 19 Apr 2024 09:08:34 +0000 https://yenidunya.org/?p=29855 İşsizlik Sigortası Fonu’na başvuran her 100 kişiden sadece 54’ü ödenek almaya hak kazandı.
İsteği dışında işsiz kalan sigortalıların uğradıkları gelir kaybını telafi etmeleri için 1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, sigortalının prime esas aylık brüt kazancı üzerinden hesaplanan yüzde 2 işveren, yüzde 1 sigortalı kesintileri ve yüzde 1 devlet payı geliriyle büyümesini sürdürüyor. İşsizlik Sigortası Fonu, 2024’ün ilk üç aylık döneminde yaklaşık 21,3 milyar lira büyüyerek, mart sonu itibarıyla 218 milyar 266 milyon liralık varlığa ulaştı.

100 işsizden 54’ü yararlanabildi
Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) yıllık istatistik verilerine göre, işsizlik ödeneği başvurusu yapanlardan ödenek almaya hak kazananların oranının giderek azaldığını gösteriyor. Fonun kurulduğu tarihten bu yana başvuruda bulunan her 100 kişiden 54’ü ödenek almaya hak kazandı. Pandemi öncesinde 2018 ve 2019 yıllarında bu oran sırasıyla yüzde 51,49 ve yüzde 51,82 olarak gerçekleşti. 2020 ve 2021 yıllarında pandemi dolayısıyla işten çıkarmalar ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleri dışında yasaklandı. Bunun da etkisiyle işsizlik ödeneği alanların başvuru yapanlara oranı 2020’de yüzde 33,73’e düştü, 2021’de ise yüzde 41,97 oldu. Pandemi sonrası 2022 yılında ise bu oran yüzde 47,57 olarak gerçekleşti.
2023 yılına gelindiğinde ise 1 milyon 614 bin 184 başvuruya karşılık 734 bin 846 kişi işsizlik ödeneğine hak kazandı. İşsizlik ödeneği alanların başvuru yapanlara oranı yüzde 45,52’ye geriledi.

İşsizlik ödeneğinden nasıl yararlanılır?
Fondan yararlanarak ödenek alabilmek için işçinin kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması, işten çıktığı tarihten önceki son 120 gün sigortalı olarak çalışıyor olması ve son üç yıl içinde en az 600 gün priminin bulunması gerekiyor. Ödenek alabilmek için işten çıkış bildiriminin işsizlik ödeneğine hak kazanacak bir koddan bildirilmesi gerekiyor. Ancak birçok işveren kıdem tazminatı ödememek için işten çıkış kodunu kendi çıkarına uygun olacak şekilde bildirdiğinden işsiz kalanların işsizlik ödeneği alması hakkı da ortadan kalkıyor.

]]>
Google, İsrail’i protesto eden çalışanlarını işten attı https://yenidunya.org/teknopolitik/29851/google-israili-protesto-eden-calisanlarini-isten-atti/ Thu, 18 Apr 2024 13:50:00 +0000 https://yenidunya.org/?p=29851 Google, “Apartheid için Teknoloji Yok” adlı gruba üye 28 çalışanı işten çıkardı. Grubun açıklamasında, “Şirket, soykırımı desteklemeyi bırakana kadar organize olmaya devam edeceğiz” denildi.
Grup, İsrail ile yapılan Nimbus Projesi anlaşmasını protesto ediyor.
Google, anlaşmayı oturma eylemiyle protesto eden çalışanlarının işine son verdi. Google sözcüsü, gazeteye yaptığı açıklamada, çalışanlara işten çıkarılma bildiriminin e-mail yoluyla iletildiğini kaydetti.
Açıklamada, “Apartheid için Teknoloji Yok” (No Tech for Apartheid) adlı gruba üye 28 Google çalışanının, şirket tarafından yürütülen soruşturma sonucu “diğer çalışanların tesislere erişimlerini ve çalışmalarını fiziksel olarak engelledikleri” gerekçesiyle kovulduğu belirtildi.
Çalışanlara göre, sadece bazılarının yaka kartları güvenlik personeli tarafından tarandığından ve işten çıkarılanlardan bazıları Google ofislerinin dışında olduğundan, Google’ın protestoya katılanları nasıl tespit ettiği belirsiz.

Apartheid için Teknoloji Yok
‘No Tech for Apartheid’ (Apartheid için Teknoloji Yok) grubunun sözcülerinden Jane Chung, Google’ın çalışanları işten çıkarmasına ilişkin yaptığı açıklamada, oturma eylemine katılan çalışanların, diğer Google personelinden “destek gördüğünü” söyledi.
Chung, “Barışçıl oturma eylemine katılan ve (protesto yerinden) ayrılmayı reddeden çalışanlar, mülke zarar vermedi ya da diğer çalışanları tehdit etmedi.” ifadesini kullandı.
E-mail bildirimiyle işten çıkarılmaya tepki gösteren, ismi açıklanmayan çalışan, “Bu (işten çıkarma), erdemli davranmaya çalışan ve Google’ı kendi vaatlerinden dolayı sorumlu tutan işçilere karşı oldukça orantısız bir yanıt. Sevmedikleri bir organizasyonla (protestoyu kastederek) bağlantılı insanları kovmak inanılmaz.” değerlendirmesini yaptı.
Çalışan, işten çıkarmaları, Google’ın “şirketi eleştiren çalışanlarına karşı tutumunda değişim” olarak yorumladı.
Öte yandan işlerine son verilenlerin, Google’ı İş Kanunu’nu ihlalle suçlamak üzere avukatlarla görüştükleri belirtiliyor.

Google, İsrail'i protesto eden çalışanlarını işten attı
Soykırımı körüklemeyi bırakın

Soykırımı desteklemeyi bırakana kadar devam
“Apartheid için Teknoloji Yok” grubu ise Medium platformu üzerinden yaptığı açıklamada, toplu ve yasa dışı işten çıkarmaların, protesto hareketini büyüteceğini kaydetti.
Grubun, Google’ı, Nimbus Projesi’nden vazgeçirmeye kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, “Şirket, (Filistin’deki) soykırımı desteklemeyi bırakana kadar organize olmaya devam edeceğiz.” ifadesi yer aldı.
İşten çıkarılan Google çalışanları, önceki gün New York ve California’nın Sunnyvale kentlerindeki ofise giderek firmanın İsrail’e gelişmiş yapay zeka teknolojisi verilmesini kapsayan “Nimbus Projesi” anlaşmasını protesto etmişti.
Ofiste saatlerce oturma eylemi yapan çalışanlar, “Google saklanamazsın”, “Seni soykırımla suçluyoruz”, “Soykırıma fon sağlıyorsun” sloganları atarak Google 1,2 milyar dolar değerindeki anlaşmadan çekilmedikçe eylemlerine devam edeceklerini belirtmişti.
İhbarın ardından ofislere gelen polisin, “ofisten çıkmazlarsa gözaltına alınacaklarını” söylemesi üzerine eylemlerini sürdüren 9 çalışan gözaltına alınmıştı.
İşten çıkarılan çalışanlardan biri, Google’ın tepkisine rağmen, Nimbus Projesi’ne karşı gösteri yapan çalışanların oturma eyleminden bu yana desteklerinin arttığını söyledi.

Nimbus Projesi nedir?
Nimbus Projesi, veri depolaması, toplaması, analizi, veri üzerinden motif ve özellik tanımlaması ve bu toplanan bilgilerle olası veri ve motif tahmini yapılmasını sağlayan bir bulut (Cloud) ve makine öğrenimi sisteminden oluşuyor.
Nimbus Projesi adı verilen 1,2 milyar dolarlık projenin sözleşmesi, Nisan 2021’de İsrail ile Google ve Amazon şirketleri arasında imzalandı.
İsrail Maliye Bakanlığı, 21 Nisan 2021’de anlaşmaya ilişkin açıklamasında, İsrail’in yaklaşık 1,2 milyar dolarlık yatırımla kendi yerel bulut depolama sunucu merkezlerini kurmasını sağlayacak devasa bir devlet ihalesi olan Nimbus Projesi’ni, Google ve Amazon’un kazandığını duyurdu.
Söz konusu sistem, İsrail ve ordusunun sağladığı tüm veri tabanları, kaynakları hatta sokak ve dron kameraları gibi canlı gözlem kaynaklarındaki tüm verileri kendinde toplayabilme özelliğine sahip.

]]>
Kredi batağı büyüyor https://yenidunya.org/yurt/29848/kredi-batagi-buyuyor/ Thu, 18 Apr 2024 09:48:57 +0000 https://yenidunya.org/?p=29848 TBB Risk Merkezi’nin verilerine göre şubatta, bireysel kredisini ödemeyen kişi sayısı yüzde 78.2, bireysel kredi kartını ödemeyen kişi sayısı yüzde 147.3 arttı.
Düşük ve düzensiz gelir nedeniyle bireysel kredi ve kredi kartı harcamalarına yaslanan yurttaşlar kredi batağına saplanmış durumda.
Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte, kredi ve kredi kartı kullanımı geçim sorunu yaşayan yurttaşları içinden çıkılmaz bir döngüye soktu.

Borçlu sayısı yükseliyor
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin, Şubat 2024 ile ilgili dün yayımladığı “Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi Kartı” ve “Aylık Bülten” başlıklı raporlar ekonominin durumunu gözler önüne seren verilerle dolu.
Aylık bültene göre Şubat 2024 sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olanların sayısı, Ocak 2024’e (aylık) kıyasla 149 bin, Şubat 2023’e (yıllık) kıyasla 1 milyon 776 bin kişi artarak 40 milyon 179 bin kişiye ulaştı. Bu tür borçların tutarı da aylık yüzde 4.1, yıllık yüzde 70.6 artarak 2 trilyon 947 milyar liraya yükseldi. Bu kapsamda, örneğin bireysel kredi kartı borcu olan kişi sayısı aylık 191 bin, yıllık 2 milyon 677 bin artışla 37 milyon 16 bin kişiye çıktı. Bu kesimin borç tutarı da aylık yüzde 5.4, yıllık yüzde 162 artışla 1 trilyon 336 milyar lira oldu. Toplumun geniş kesimlerinin kullandığı bir bireysel kredi türü olan kredili mevduatta (ek hesap) ise bunu kullanan kişi sayısı yıllık 1 milyon 238 bin artışla 28 milyon 928 bin kişi, borç tutarı yüzde 60.5 artışla 191 milyar liraya çıktı.

Bireysel kredilerin yüzde 45’i kredi kartı kullanımından
Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler, yüzde 71 artarak 2,9 trilyon TL oldu. Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından kullandırılırken finansman ve finansal kiralama şirketleri tarafından kullandırılan 17 milyar TL’lik bireysel kredinin 10 milyar TL’si taşıt kredilerinden oluşuyor. Bireysel kredilerin yüzde 45’ini kredi kartları, yüzde 30’unu ihtiyaç kredileri, yüzde 15’ini konut kredileri, yüzde 4’ünü taşıt kredileri ve yüzde 6’sını kredili mevduat hesabı oluşturdu. Bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacak oranı yüzde 1,9 seviyesinde gerçekleşti.
Bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç), son bir yılda yaklaşık 2 milyon kişi artarak 40,2 milyon kişi olurken ortalama kredi bakiyesi ise 73,3 bin TL düzeyinde gerçekleşti.
Şubat ayında 166 bin kişi ilk defa kredi kartı, 103 bin kişi tüketici kredisi kullanırken konut kredisi kullanan kişi sayısı 7 bin oldu. 121 bin kişi ise ilk defa kredili mevduat hesabı kullanırken 19 bin kişi ise taşıt kredisi kullandı.

1 yılda yüzde 78.2 artış
Kredi ve kredi Kartı raporuna göre ise Şubat 2024’te, bireysel kredi borcunu ödememiş (batık) gerçek kişi sayısı Şubat 2023’e kıyasla yüzde 78.2 artışla 107 bin 307, bireysel kredi kartını ödememiş kişi sayısı yüzde 147.3 artışla 109 bin 988 ve bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 100 artışla 179 bin 803 kişi oldu. Yılın ilk iki ayında ise batık borcu olan kişi sayısı bireysel kredide yüzde 43.2 artışla 203 bin 67, kredi kartında yüzde 88.2 artışla 217 bin 381 ve bireysel kredi veya kredi kartında yüzde 55.3 artışla 333 bin 941 kişi oldu. Ayrıca Şubat 2024 sonu itibarıyla geçmiş yıllar da dikkate alındığında bu iki tür borcu devam eden kişi sayısı 3 milyon 820 bin 608 kişi olarak hesaplandı.

]]>
Asgari ücrete temmuzda zam yok https://yenidunya.org/emek-gundemi/29844/asgari-ucrete-temmuzda-zam-yok/ Wed, 17 Apr 2024 10:15:05 +0000 https://yenidunya.org/?p=29844 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmayacağını açıkladı.
Asgari ücrete ve emeklilere ara zammın gündemde olmadığını belirten Işıkhan, başta nasıl karar alındıysa sürecin bu şekilde devam edeceğini aktardı.
Bakan Işıkhan, sorulan bir soru üzerine, “Temmuzda ara zam yok başta nasıl karar aldıysa süreç öyle işleyecek. En düşük emekli aylığı 10 bin lira. Zaten temmuz ayında enflasyondan ya da sözleşmeden kaynaklanan farklar emekli aylıklarına yansıtılacak. Bunun dışında asgari ücrete ara zam düşünmüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Emekliler yılı” kapsamında yapılacak düzenlemelere de değinen Işıkhan, “Emeklilerimize ayrıcalık tanıyan onları destekleyecek psikolojik sosyal ve ekonomik anlamda refahını arttırmak için çalışacağız” dedi.
Işıkhan, emekli maaşlarında düzenleme olmayacağını ifade ederek, “Enflasyon ve sözleşme kaynaklı farkların temmuzda emekli maaşlarına yansıyacağını ancak bunun dışında bir zam yapılmayacağını.” sözlerine ekledi.

]]>
MEB’den MESEM itirafı https://yenidunya.org/emek-gundemi/29841/mebden-mesem-itirafi/ Wed, 17 Apr 2024 10:03:31 +0000 https://yenidunya.org/?p=29841 8 bin 406 işletmede iş sağlığı ve güvenliği şartları uygun olmadığı için MESEM protokolü feshedildi

Milli Eğitim Bakanlığı MEB, öğrencilerin staj yaptığı ya da mesleki beceri kazandığı 94 bin 301 işletmeye yönelik denetimlerinde, iş sağlığı ve güvenliği şartlarına uygun olmayan 8 bin 406 iş yerinin MESEM sözleşmesini feshetti.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla 2 Şubat 2024’te yayımlanan “Mesleki eğitimde iş sağlığı ve güvenliği” konulu genelge kapsamında, mesleki eğitimdeki öğrencilerin beceri eğitimleri aldığı işletmelere yönelik denetimlerin artırılması ve eğitimlerin yoğunlaştırılmasına ilişkin yeni kararlar yürürlüğe girmişti.
MEB’den yapılan açıklamada, gerekli koşullar sağlanana kadar staj ya da beceri eğitimleri için bu işletmelere öğrenci gönderilmeyecek. Sözleşmesi feshedilen iş yerlerindeki öğrenciler, yeni işletmelerde eğitimlerine devam edecek.

Çocuklarımız iş ve can güvenliği
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin iş cinayetleri raporuna göre, MESEM’lerde 2023 yılında 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 32 çocuk işçi hayatını kaybetmişti.
MEB denetimleri, MESEM protokolü çerçevesinde ucuz iş gücü olarak işverenlere sunulan çocuklarımızın, binlerce işletmede can güvenliği olmadan aylarca çalıştığını açığa çıkardı.
MEB, MESEM protokollerinin tümünü derhal iptal edip, çocukların yerinin işletmeler değil okullar olduğunu hatırlaması gerekiyor.
MESEM protokolü imzalandıktan yaklaşık 2,5 ay sonra başlatılan denetlemelerin neden daha önce gerçekleştirilmediği, neden yerel seçim sonrasına bırakıldığı soruları hali hazırda cevap bekliyor.

]]>
Bu ülkede ıstakoz yemek için Monaco’ya gitmek gerekmiyordu https://yenidunya.org/basindan/sectiklerimiz/29837/bu-ulkede-istakoz-yemek-icin-monacoya-gitmek-gerekmiyordu/ Tue, 16 Apr 2024 17:31:46 +0000 https://yenidunya.org/?p=29837 AKP’li Şebnem Bursalı’nın görgüsüzlük örneği paylaşımındaki ıstakoz tabağı, bir zamanlar 10 bin tona yakın ıstakoz ihraç eden bu ülkenin “takoz” siyaset anlayışı yüzünden doğal kaynak yönetimindeki beceriksizliğimizi de anımsattı…
Gelin ben bugün size Şebnem Bursalı’nın yediği ıstakozu değil, Türkiye’nin iç sularında doğal olarak her yıl binlerce ton avlanıp ihraç edilerek milyonlarca dolar kazanç sağlayan tatlı su ıstakozunun nasıl yok edildiğini anlatayım…
Doğal kaynak yönetmeyi beceremeyen “takoz” bir anlayışın öyküsüdür bu…
Isparta’daki Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü’nün ardından ülkenin en büyük ikinci tatlı su kaynağı. Aynı zamanda önemli bir su ürünleri üretim merkezi. Eğirdir Gölünde 1980’li yılların ortalarına kadar yılda ortalama 2 bin ton civarında tatlı su ıstakozu avlanıyor, Avrupa, ABD ve Japonya’ya ihraç ediliyordu.

Halk ‘Takoz’ diyerek avlayıp satıyordu
Eğirdir Gölü’nde olduğu gibi Türkiye’nin iç sularında yaşayan bu tatlı su ıstakozu, Doğu Avrupa Kereviti (Astacus leptodactylus) olarak biliniyor. Yöre halkı kısaca “takoz” olarak anıyor.
Afyon, Denizli, Konya, Isparta, Bursa göllerinde yılda 8 bin ton civarı avlanıyordu. Eğirdir’deki ıstakoz avcılığı gölü çevreleyen köylerdeki yüzlerce balıkçı ailesinin geçim kaynağıydı. Ürününü kooperatif aracılığı ile satıp Gelendost’taki Cuma pazarına giden bir balıkçı, haftalık “harç görme” dışında karısının koluna bir de burma bilezik alıp, bıyıklarını bura bura evine dönüyordu.

Istakoz ekmeği kokan sokaklar
Eğirdir’deki ıstakoz avcılığı önemli bir sektör yaratmıştı. Eğirdir ilçesi ve Isparta kent merkezindeki fırınlarda ıstakoz avcılığı için yem olarak kullanılan ekmekler üretiliyor, sokaklar kepekli unlardan yapılan ve pişirildikten sonra fırınların önünde dizilen ekmeklerin kukusuyla şenleniyordu.
Tıpkı Eğirdir gibi, Beyşehir Gölü de doğal bir ıstakoz üretim alanıydı. Beyşehir’de de yüzlerce balıkçı geçimini sazan ve ıstakoz gibi ticari değeri olan su ürünlerini avlayıp satarak sağlıyordu. Doğal kaynaklar iyi yönetildiğinde ve müdahale edilmediğinde bereket sağlıyordu.

Hatalı müdahaleler gölleri hasta etti
Ancak 1950’lerden sonra göllere yapılan müdahaleler, hatalı balıklandırma “aşılamaları” ve insan kaynaklı baskılar yavaş yavaş sonuç verdi ve 1980’lerin ortasında bereket yıkıma dönmeye başladı. 1985’te iç sularda çıkan kerevit vebası, bu türün hızla azalmasına neden oldu. 1984’te Eğirdir Gölü’nde 2 bin ton olan kerevit üretimi, 1985’teki hastalık sonrası neredeyse sıfır noktasına gerilemişti.
1990’lardan sonra yeniden canlandırılması için çabalar sürse de göl de üretim de bir daha eski günlerine dönemedi. Üstüne müdahaleler de arttı. Çevresine inşa edilen göletler, tarımsal amaçlı aşırı su alımı ve çeşitli baskılar Türkiye’nin birçok gölü gibi Eğirdir Gölü’nü de sakat bıraktı. Bir zamanlar çevresine bereket, koynundaki canlılara yaşam sunan göl, şimdilerde yatağında ölümü bekleyen ağır bir hasta gibi. Eğirdir Gölü’ndeki su kaybı, kritik eşiği çoktan aşmış durumda. Türkiye’de doğal kaynakların yönetimindeki “siyaset odaklı” popülizm, aşılması gereken en büyük sorunlardan biri.

Bu ülkede ıstakoz yemek için Monaco’ya gitmek gerekmiyordu

Istakoz, tüketenler için ucuz protein kaynağıydı
Göller, nehirler yapboz tahtasına dönerken büyük bir biyolojik zenginlik de cahilce yok ediliyor. Bu ıstakozlar, Eğirdir Gölü’nün doğu kıyısındaki Sorkuncak köyünün balıkçıları tarafından avlanmış. Bir zamanlar öylesine bereketli bir göldü ki, komando birliğinde askerlik yapan kentli gençler çarşı izninde kilolarca ıstakozu gazoz parasına satın alıp, biraz soğan, biraz maydanoz ve tuz ile tenekede haşlayıp yerdi. En ucuz yoldan protein ihtiyacını giderebiliyordunuz. Bizim halkımız ıstakoz gibi ürünleri çok tüketmese de tüketen az sayıda insanımızın anılarında halen canlıdır Eğirdir Gölü’nün ıstakozları…

Kurutulan gölleri ıstakoz tabağı kadar tartışabilseydik
Şebnem Bursalı’nın görgüsüzlük örneği paylaşımı üzerinden gündeme gelen ıstakoz, aslında Türkiye’nin iç sularında yitirilen büyük bir kazanç kapısıydı. Siyasi gündemin kısır tartışması halkı kutuplaştırıp kamplara ayırırken, bu gerçeği hep ıskalıyoruz. Bu kısır döngü böylece sürüp gidiyor. Türkiye’de iç suların neden çölleştiği, son 50 yılda Marmara Denizi büyüklüğündeki sulak alanın nasıl yok edildiği, dünyaya ihraç ettiğimiz ıstakozun neden tükendiği AKP’li Şebnem Bursalı’nın ıstakoz tabağı kadar tartışılsaydı sonuç daha farklı olurdu. İstedikleri tek şey işte bu kutuplaşma.

Bu ülkede ıstakoz yemek için Monaco’ya gitmeye gerek yoktu
Bütün beceriksizliklerini, ikiyüzlü siyasetlerini ve bu ülkenin benzersiz coğrafyasını, doğal mirasını bu kutuplaştırma siyasetinin arkasında gayet güzel bir şekilde yağmalayabiliyorlar. Bu ülkede ıstakoz yemek için Monaco’ya gitmek gerekmiyordu. Bu ülkenin gölleri, denizleri doğal bir ıstakoz tarlasıydı. Üstelik tarlayı sürmeden, tohum atıp çapa yapmadan size her yıl ürün veren bir tarlaydı bu. Tek yapmanız gereken bu tarlayı korumak ve onun planına uymak. Zamanı gelince sadece avucunuzu suya daldırmanız yeterliydi, her zaman size bereketini sunmaya hazır bir coğrafya vardı elinizin altında.
Birçoğunuza şaşırtıcı gelebilir ama bugün ülkenin en önemli ıstakoz üretim merkezlerinden biri, Elazığ. Doğal gölleri hasta ettik, yorduk ama 1990’lardan itibaren Elazığ’daki baraj göllerinde üretilen ıstakozlar, Fransa’nın da içinde olduğu Avrupa ülkelerine satılıyor.
Bu güzel ülkenin doğasına “takoz” koyanların siyaset anlayışı yüzünden durmaksızın cambaza baktırıyorlar insanımızı. O takozu çektiğimizde, bu ülkenin coğrafyası da insanı da nefes alıp dirilecek…

Kaynak: Yusuf Yavuz / VeryansınTV

]]>
Ekonomik krizin yükü halka: KDV oranlarına zam hazırlığı https://yenidunya.org/yurt/29834/ekonomik-krizin-yuku-halka-kdv-oranlarina-zam-hazirligi/ Tue, 16 Apr 2024 15:19:54 +0000 https://yenidunya.org/?p=29834 Hazine ve Maliye Bakanlığı lokanta ve kafelerde KDV oranlarında artış yapmaya hazırlanıyor. Bakanlık, lokanta ve kafelerdeki KDV oranlarıyla ilgili Gelir İdaresi Başkanlığının resmi internet sitesi üzerinden bir tebliğ yayınladı. Başkanlığın internet sitesinde yayımlanan tebliğe göre lokanta ve kafelerde KDV oranlarında artış yapılacak.
Tebliğ taslağına göre yiyecek ve içecek sunulan yerlerde KDV oranını düzenleyen maddede değişikliğe gidildi. Tebliğ taslağı görüşlerin alınmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek. Buna göre yüzde 8 olan KDV oranı yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV oranı yüzde 20’ye çıkartılacak.

Yüzde 8 yüzde 10’a, yüzde 18 yüzde 20’ye
Taslağa göre kafeterya, pastane, hazır yemek şirketleri, büfe, kahvehane dahil lokantalarda KDV oranı yüzde 8’den yüzde 10’a çıkacak. Söz konusu işletmelerde alkollü içecekler için uygulanan yüzde 18 KDV oranı yüzde 20’ye çıkartılacak.
Aynı zamanda alkollü hizmet veren işletmelerde de KDV oranı yüzde 20 olacak.

]]>
İsrail soykırımı durmuyor: Katledilen Filistinli 34 bine dayandı https://yenidunya.org/dunya/29829/israil-soykirimi-durmuyor-katledilen-filistinli-34-bine-dayandi/ Tue, 16 Apr 2024 12:27:16 +0000 https://yenidunya.org/?p=29829 İsrail ordusunun düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı 33 bin 843’e, yaralı sayısı da 76 bin 575’e yükseldi.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze Şeridi’ne 193 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 33 bin 843’e, yaralı sayısının da 76 bin 575’e yükseldiği aktarıldı.
Açıklamada ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

Şifa Hastanesinde toplu mezar
İsrail ordusu Gazze’de Şifa Hastanesine baskın düzenleyerek 2 hafta boyunca yüzlerce Filistinliyi öldürdü ve hastaneyi harabeye çevirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı Acil Durum Komitesi Üyesi Mutasım Salah, “Şifa Hastanesinde ilk toplu mezar, hastanenin ön bahçesinde gömülü 10 cenazenin bulunmasının ardından ortaya çıktı. Bulunan cenazelerin bir kısmı çürümüş durumda, bir kısmı da vücut parçalarından ibaret ve bazı cesetler kadınlara ait.” ifadesini kullandı.
Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail ordusunun çekilmesinin ardından, Han Yunus kenti ile Gazze’deki Şifa Hastanesi ve çevresinden 409 cenazenin çıkarıldığını, arama çalışmalarının sürdürüldüğünü açıkladı.
İsrail ordusu, 15 Kasım 2023’te de Şifa Hastanesine tüneller ve cephanelikler bulunduğu iddiasıyla baskın düzenlemiş, hastaneyi hizmet dışı bırakıp ciddi zarar verdikten sonra iddialarını destekleyecek kanıtlar sunamamıştı.

İsrail soykırımı durmuyor: Katledilen Filistinli 34 bine dayandı

Filistin halkıyla dayanışma
Sırtını ABD emperyalizmine dayayan İsrail, bütün dünyanın gözü önünde saldırılarına devam ediyor.
Türkiye halkının, İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkilerin durdurulması çağrıları karşısında geri adım atan AKP iktidarı, bir grup ürünün ticaretine “kısıtlama” getirmek zorunda kalmıştı.
Ancak, dur durak bilmeyen İsrail saldırıları, her gün onlarca Filistinlinin canını almaya devam ediyor. Sadece son 24 saatte 46 Filistinli hayatını kaybederken, 110 Filistinli de yaralandı.
İsrail’in saldırılarına daha kesin yanıtların verilmesi gerekiyor.
AKP iktidarının bölük pörçük önlemleri Türkiye halkını oyalamaya çalışmaktan başka bir işe hizmet etmiyor.
İsrail sömürgecilerine daha kapsamlı ekonomik ve mali yaptırım uygulamak; İsrail ordusuna silah ambargosu koymak; İsrail ve Amerika’nın saldırgan stratejilerine hizmet eden Kürecik üssünü kapatmak; İncirlik üssüne el koymak… Ancak böyle kesin adımlarla İsrail soykırımı durdurulabilir.

]]>
BİSAM: Sadece beslenebilmek için günlük 555 lira gerekli https://yenidunya.org/emek-gundemi/29824/bisam-sadece-beslenebilmek-icin-gunluk-555-lira-gerekli/ Tue, 16 Apr 2024 10:45:29 +0000 https://yenidunya.org/?p=29824 Açlık sınırı 16 bin 646 TL, Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL

BİSAM verilerine göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 16 bin 646 TL, yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL oldu. Böylece açlık sınırının 17 bin 2 lira olan asgari ücreti geçmesine 356 TL kaldı. Dengeli beslenmenin maliyeti günlük maliyeti ise 555 TL oldu.

Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Mart Ayı Dönem Raporu”nu açıkladı. Rapora göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum gıda harcaması yani açlık sınırı 16 bin 646 TL, eğitim, sağlık, barınma, eğlence gibi harcamalar dahil edildiğinde gereken harcama tutarı yani yoksulluk sınırı ise 57 bin 578 TL. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için gerekli günlük harcama tutarı için ise 555 TL.

Sağlıklı beslenmek zorlaşıyor
BİSAM’ın, TÜİK harcama gruplarına göre endeks rakamları, İstanbul Halk Ekmek, zincir market internet fiyatlarına dayanarak gerçekleştirdiği hesaplamaya göre tek başına yaşayan yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık gibi harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı da en az 26 bin 517 lira olarak hesaplandı. Sadece sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı ise 2 bin 66 TL oldu. Bu değerler yetişkin bir kadın için bin 953, 15-18 yaş bir genç için 2 bin 129, 4-6 yaş arası bir çocuk için bin 405 lira oldu.

Asgari sınıra az kaldı
Rapora göre açlık sınırı 17 bin 2 lira olan asgari ücrete biraz daha yaklaşırken aradaki fark 356 liraya indi. Günlük harcamalarda 555 liralık tutar içerisinde en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 172,09 liralık harcama gereksinimi ile oluşturdu.
Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 124,81 lira, sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 125,59 liraya ulaştı. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı ise günlük 33,38 lira oldu. Katı yağ ve sıvı yağ ise 31,16 liralık masraf yapılması gereken ürün grubu oldu. Yumurta için 9,6, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 13,46 TL harcama gerekiyor.

]]>